Eserin isminden dolayı beklentim biraz farklıydı ama yine de sevdiğim bir okuma oldu. Tavsiye niteliğinde ufak ufak notlar aldım:
*Mehmet Sait Hatipoğlu- Hadis Tetkikleri
*Dale Carnegie-Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı
* Beşir Ayvazoğlu -1924 Bir Fotoğrafın Uzun Hikayesi
*Hüsrev Hatemi-Yozlaşmadan Uzaklaşmak
*İsmet Özel-Faydasız Yazılar
03 Haziran 1972: Türkçüler Derneği Kurultayı
MHP ile İlişkiler Kopuyor
Türkçüler Derneği ile MHP arasındaki ilişki, 03 Haziran 1972 Cumartesi günü yapılan Türkçüler Derneği Kurultayı'nda kopmuştur. Kurultayda Muzaffer Eriş başkan, Orhan Tuncer ikinci başkan, Abdülhalûk Çay genel yazman, Erdoğan Saruhanlıoğlu genel yazman seçilmişlerdir.
Cûd u ihsânile memlûdur ser-â-pâ mahzenin
Lutf içün 'uşşak her dem devr eder pîrâmenin
Gerçi kim çok bendeler tutmuş mübârek dâmenin
Zihni-i bî-çâre de abd-i kemînindir senin
E's-selâm ey Hâdi-i râh-ı Hûdâ nesl-i 'Ali
E's-selâm ey kutb-ı âlem Hacı Bektâş-ı Velî
Biri şudur: Kırım Savaşı’na karar veren Sultan Abd’ul’mecîd, bazı ulema ve şeyhlerin de duasını almak istemiş ve mabeyinci muhasibi Yahya’yı, devrinin meşhur şeyhlerinden Kuşadalı İbrahim Halvetî’ye bu maksatla göndermiş. Kuşadalı, hayattayken kendisine iyi davranılmayan ve Osmanlı aleyhinde bedduası bulunan, hatta “Osmanlı ‘nın inkırazı için dördüncü semâya bir kazık çaktım, benden başkası çıkaramaz” diyen ve ayağında bukağısı ile defnedilen Niyâzî‐i Mısrî kaddese’llâhü sırrahu’l azîzin gönlünün alınması gerektiğini söyleyerek üç kıl (başka bir rivayette üç anahtar) vermiş. Padişah, Yahya’yı 40 koyun ve bir koç ile birlikte Limni’ye göndermiş, bunlar kesilerek fakirlere dağıtılmış. Yâni, bir nevi özür dilenerek rızası alınmış. Mısrî’nin ayağındaki buka (pranga) çözülmüş. Savaş kazanılmış. Bukağı ile birlikte, orada bulunan ve getirilip tefe’ül edilen Niyâzî Divanı ‘ndaki şu esrarengiz ilâhinin anlamı da çözülmüş:
Oldum İsmâil gibi teslim‐i Hakk etti hemin,
İki bin yüz dahi yetmişbeşte bir kurban bana.
Anladım zebh ‐i azîme bir işârettir bu koç,
Hem beşârettir gele Yahyâ ile mihmân bana.
Bununla ilgili diğer bir rivayette ise Sultan Abd’ul’mecîd, 1260’da Selanik’e giderken fırtınaya tutularak Limni’ye gelmiş, türbeyi ziyaret ederek bilgi almış, dua etmiş ve savaşın kazanılması için manevî himmet ve yardım istemiş, orada bulunan Niyâzî Divanının tefe’ülün de yukardaki beyitlerin geçtiği gazel çıkmış. Savaşın kazanılmasından sonra da koç kurban ederek, türbeyi tamir ettirmiştir.
Hakk şerleri hayr eyler
Zannetme ki gayr eyler
Ârif anı seyr eyler
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Nâçâr olıcak yerde
Nâgâh açar ol perde
Dermân eder ol derde
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Erzurumlu İbrahim Hakkı