Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz buyuruyor: "Hayatım sizin için hayırlıdır; bâzı hâdiseler yaşarsınız, bunun üzerine size ilâhî vahiy ve hükümler indirilir. Vefâtım da sizin için hayırlıdır. Amelleriniz bana arz edilir. Güzel bir amel gördüğümde Allâh’a hamd ederim, kötü bir şey gördüğümde de sizin için Allâh’a istiğfar ederim." ( Heysemî, IX, 24) İşte O’nun bize yakınlığı… Ya bizim O’na yakınlığımız ne kadar?
Sayfa 45 - Kampanya KitaplarıKitabı okudu
İlmin Kapısı Ebü'l Hasaneyn Hz. Ali(r.a)
Enes b. Malik (r.a.) anlatıyor: "Bir gün Fahr-i Kâinat Efendimiz, Hz. Ali'yi çağırdı. Ya Ali! dedi, Allah seni Benim üzerime dört haslet ile mükerrem kıldı. Hemen Hz. Ali Efendimiz, dizlerinin üzerine kalkıp başını toprağa koydu: - Anam-babam sana feda olsun, Yâ Rasûlallah! Hiç köle efendisinden üstün olur mu? dedi. Biz: - Yâ
Reklam
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor; "Ağızların tadını kaçıran Ölümü, çokça hatırlayın." (Hadis-i Şerif Tirmizi 2307.)
255 syf.
·
Puan vermedi
Hşbize Allahın 1lütfu olarak verilmiştir, Allahı tanımak için geldiysen, bunu ona gösterirsen, kalbine hikmet ilham edecektir 102 Muhammediliğin batini tarafını anlamak istiyorsan, tarikata girmen, derviş olman gerekir çünkü gerçek manada öğrenmek sadece kişisel tecrübeyle mümkündür 49 1çok Avrupalı entelektüel, bilgin islam hakkında araştırma
Dervişler Arasında İki Hafta
Dervişler Arasında İki HaftaCarl Vett · Kaknüs Yayınları · 201740 okunma
·
Puan vermedi
"Mutluluğun önemli harçlarından biri de zarâfettir. Başkaları yanında beyefendi veya hanımefendi olup da, eşinin yanında kalp kıran, gönül inciten, benim istediğim olacak diye dayatan biri olmak, doğrusunu söylemek gerekirse sadece bir ruh hastalığı değil. aynı zamanda günahtır." Mehmet Yaşar Kandemir hocam Rabbimizin, Kuran-ı Azimüşşan'da buyurduğu salih eş ve saliha eş profilini Fahri Kâinat Efendimiz Hz. Muhammed s.a.v örnekliğini bize rehber ederek yolumuza ışık tutmuş.
Mutlu Bir Yuva İçin
Mutlu Bir Yuva İçinMehmet Yaşar Kandemir · Tahlil Yayınları · 2011308 okunma
Ebû Yezîd ile bir yıl otursan sen ağzını açıp ona bir şey sormadıkça o asla konuşmazdı." Yani o ne ilmini satmaya çalışır, ne kendini belli etmeye çalışır, ne de gereksiz konuşmalara fırsat verirdi. Öyle bir Efendimiz'i severdi ki bakanlar onda Efendimiz'i hatırlar, Allah'ı (cc) hatırlar, imanı ve ihsanı hatırlardı. Bundan dolayıdır ki bazen o çağın insanları dünya meşgalesine dalıp Allah'ı, Resûlü'nü, imanı, kitabı unuttuklarında birbirlerine diyorlardı ki: "Gelin, Ebû Yezîd'in evine gidelim, ona bakıp biraz imanlarımızı kavileştirelim." İşte Ebû Yezid, Efendimiz (sas) ile aynı zamanı ve aynı mekânı paylaşmamasına rağmen, O'nu hakkıyla sevip sevgisinin gereklerini yerine getirdiği için bir sahabe tarafından böyle bir müjdenin sahibi olmuştu. Demek ki biz de Efendimiz'i hakkıyla sevsek ve o sevginin ispatı olacak amelleri ortaya koysak aynı müjdeyi kazanmamız imkân dâhilindedir.
Reklam
Onlar
Onlar, seviyormuş gibi sevmemişlerdi, gerçekten sevmişlerdi. Onların sevgilerini öğre- nen, aslında kendisinin o ana kadar gerçekten sevmediğini itiraf edecek, gerçek sevgiyi elde etmenin yollarını aramaya başlayacaktır. Sevginin en önemli ilkelerinden biri de tanıaktı. Muhabbet marifet ile başlardı. Ancak tanıyan hakkıyla severdi, onlar da Efendimiz'i (sas) çok iyi tanıdıkları için çok sevmişlerdi. Bu bahtiyarlıktan mahrum olan bizler, eğer tanı- ma noktasında bir çaba ortaya koymazsak O'nu hakkıyla tanıyamadığımız için hakkı ile sevemeyecek, O'nun tarafından da sevilemeyeceğiz.
Namaz
O müjde, cennette Efendimiz (sas) ile beraber olma müjdesidir. Bu müjdeye nail olabilmenin yolu, ümmet olmanın en büyük işareti olan namazdan, namaza olan ehemmiyetten geçiyor. O'nu sevmek, O'nun sevdiklerini de sevmektir. O'nun için namaz ne idi? "Gözünün nuru" idi değil mi?Aslında namazı sevmek, Efendimiz'in (sas) gözlerini sevmektir. Namazı sevmek, O'nu sevmektir. Namazı sevmek; O'nun vasiyetine sahip çıkmak, mirasını yetim bırakmamaktır.
Bu dinin başı İslâm'dır, direği namazdır, zirvesi cihaddır!
Namaz, ashab ve ümmet... Evet, Efendimiz'in (sas) son on üç gününde dilinden düşürmediği üç kelime bunlardı. Efendimiz'in bu dünyadan giderken vermek istediği mesaj adeta şu idi: "Namaz dinin direğidir. O direği insanlık ailesi içerisinde en güzel diriltenler, bana ashab/dost ve arkadaş oldular. Bana ümmet olduklarını iddia edenler de din binasının direği olan namazı ikame etmeliler ki sahâbe ile aralarındaki bağ kopmasın."
Allahümme salli ala seyyidina Muhammed
Ey Abdurrahman! Ümmetim için Rabbimden niyazda bulundum. Sonra Cebrail bana geldi ve dedi ki: 'Ey Allah'ın Resûlü! Onlara müjdele ümmetinden kim sana salât ve selam getirirse o Allah'ın rahmet ve mağfiretine nail olur. Ben de bu güzel müjde için şükür secdesi yapıyordum.' diye buyurdu.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.