Belki ancak başı göklere değen şu dağlara anlatabilirdi derdini! Hayır, hayır, onlara da anlatamazdı. Onlar, insanların dertleriyle ilgilenmeyecek kadar yüksek, yüce idiler. Hem bu heybetli dağlar bunun için vardılar, bunun için yüceydiler. İnsanlar doğarlar ve ölürlerdi, o yüce dağlar ise ebedi idiler. Birçok insan onlara bakarak hayran kalacak, düşüncelere dalacak, onlar ise mutlak bir suskunluk içinde hep böyle duracaklardı.