Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şu özgeçmişler de, bana hep mezar taşları gibi gelmiştir. Hele yazar hâlâ yaşıyorsa kitapların başına erkenden, hatta aceleyle dikilmiş gibi gelir. Sanki özgeçmiş, bir an önce ölse de ben de tamamlansam diyormuş gibi. Sana da öyle gelmez mi?
Sayfa 162Kitabı okudu
Aşk belki dağılmamak için uydurulan bir şeydir sadece, bir kılıf, geçiştirme, temel bir şeyi örtme çabası...
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
Ama öyle değil. Sözcükler koca taş parçaları gibi boynuna asılmış. Her tuttuğun -ya da tutunduğun- seni bir çıpa gibi hızla derinliklere gömüyor.
Sayfa 126Kitabı okudu
Çevreme bakıp ne görüyordum? Boş, boşalmış, içi oyuk yaşamlar toplamı.
Okumak beni yalnızlaştırdı, beni benden sürdü diyemem, belki tersi daha doğrudur, daha önce sürülmüş olduğum, bana aynı zamanda sonsuzluğu duyuran kesin yalnızlığı hissettiğim için okumak beni bu kadar sarmıştı.
Gövdemdeki her canlı sinir çoktan ölmüşken, yürüyen bir felakete dönüşmüşken hangi felaket etkileyebilirdi beni artık?
Reklam
Varlığın aşırılığı da yokluğa varmaz mıydı?
104 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Metin boyunca kitabın kahramanı Rayber’e otopsi yapıyoruz; kimliğine/kim olduğuna, kim ve ne oluşuna, yaşanılanlara, Rayber’in hafızasına ve en önemlisi tarihe otopsi. Ömer Türkeş’in aksine yakın tarih travması demeyeceğim yakın tarih katliamı diyeceğim. Katliam öyle çok uzaklarda da değil yanı başımızda; Diyarbakır Sur’da. Üstü resmi açıklamalarla örtülen hakikatleri eşeliyoruz satırlar boyunca. Ama elde ettiğimiz şeye hakikat diyemiyoruz çünkü kahramanımızın bilinci muğlak ve hafızası bize güven vermiyor. Hakikat bulamadığımız metinde acı buluyoruz çünkü acının tespiti kolay, acı hissi bilincin tastamamlığının ötesinde bir his. Rayber bize sürekli soru soruyor; esasen kendi üzerinden bize soruyor sorularını. Rayber’in soruları cevap bulmak için değil, yitirdiği yerini daha da bulanıklaştıran/tespiti zorlaştıran sorular. Aksak bir zihnin yalpalamaları eşliğinde yer bulmaya çalışıyoruz; acı ve katliamın yerini. Ve buluyoruz; onca müphem ve muğlaklığa rağmen Ayhan Geçgin bize nokta atışı bir beceri ile yer gösteriyor. Hafıza kaybına paralel bir mekansal/insanlık/hukuksal yıkım. Çok büyük bir eser. Yazıldığı esnada ne kadar büyük bir işkence yaşandığını düşünmek bile istemiyorum.
Dünyalar Arasında
Dünyalar ArasındaAyhan Geçgin · Metis Yayınları · 202440 okunma
Hayır, Rayber yaşamıyor, onu öldü kabul etsem daha iyi olur. Sağ çıkmadı, bir bodrumda öldü Rayber.
…ama bizim barış dediğimiz nedir zaten, iki savaş arasındaki duraksama değil midir?
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.