Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
PİRAYE İÇİN YAZILMIŞ : SAAT 21-22 ŞİİRLERİ Ne güzel şey hatırlamak seni : ölüm ve zafer haberleri içinden, hapiste ve yaşım kırkı geçmiş iken...
Cemal Süreya
Eylül’dü. Dalından kopan yaprakların Sararan yanlarına yazdım adını Sahte bir gülüşten ibarettin oysa. Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu. Eylül’dü. Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız Adımlarımızın kısalığı bundandı Bundandı gözlerimin durgunluğu. Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan Ellerin kadar ıssız Sen kadar zamansız molalar veriyordum Ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz. Eylül’dü. İzlerini çizdiği zaman ansızın gidişin, Şimdi yoktu bi anlamı suskunluğun. Çırılçıplak kalakaldım sessizliğinin orta yerinde. Sonra sesime yankı vermeyen uçurumlar kıyısında yürüdüm bir zaman En çok sesini aradım. Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hâlâ. Gözlerini sildi zaman.. Dedim ya… Eylül’dü. Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin.
Reklam
Eylül’dü. Dalından kopan yaprakların Sararan yanlarına yazdım adını Sahte bir gülüşten ibarettin oysa. Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu. Eylül’dü. Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız
Cemal Süreya
Eylüldü Dalından kopan yaprakların Sararan yanlarına yazdım adını Sahte bir gülüşten ibarettin oysa Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu… Eylüldü Di ‘li geçmiş bir zamandı yaşadığımız
Üniversitenin ilk yılım tamamladığım 1955 senesi yazının başıydı. O sıralarda üçbuçuk senedir sürekli tutmakta olduğum orucu Savm-ı Dâvud’a* henüz dönüştürmüş olduğum zamandı. Oruçlu olmadığım bir gün, gündüz vaktinde, Emirgân’a gidip de çay içeceğim tutmuştu. ...Bütün bu oruçlarımın ve zuhur eden mistik cezbemin, Üsküdar’da Sâim Efendi amcanın aktar dükkânındaki meclislerde ve kendisiyle karşılaştığım her yerde, bu mübâreğin(Eşref Ede) tam 16 sene müddetle bana yüklemiş olduğu o rahmânî nazarların ve himmetin eseri olduğunu ancak kırk yaşından sonra gâyet berrâk bir biçimde idrak edecektim. *Savm-ı Dâvud (Dâvûdî): Belli bir süre, bir gün tutup bir gün yemek sûretiyle gün aşırı tutulan nâfile oruç. (Kubbealtı)
Sayfa 217
Geçmiş ve gelecek yalnızca mitti.Geçmiş ölen şimdiki zamandı ve hiçbir zaman var olmayacaktı,çünkü ona ulaştığımızda gelecek zaman şimdiki zamana dönüşecekti.Şimdiki zaman sahip olduğumuz tek şeydi.Sürekli devinen,sürekli değişen bir şeydi şimdiki zaman.Ve hercaiydi.Yakalamanın tek yolu geçip gitmesine izin vermek,onu serbest bırakmaktı.
Sayfa 252Kitabı okudu
Reklam
Cemal Sureya
Eylül’dü. Dalından kopan yaprakların Sararan yanlarına yazdım adını Sahte bir gülüşten ibarettin oysa. Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu. Eylül’dü.
Eylül’dü
Dalından kopan yaprakların Sararan yanlarına yazdım adını Sahte bir gülüşten ibarettin oysa. Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu. Eylül’dü. Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız Adımlarımızın kısalığı bundandı Bundandı gözlerimin durgunluğu. Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan, Ellerin kadar ıssız, Sen kadar zamansız molalar
"Eylül’dü…… Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız Adımlarımızın kısalığı bundandı Bundandı gözlerimin durgunluğu." Cemal Süreya
811 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.