Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bizi kollarına aldı. Bir an, kısacık bir an, o gece olanlara -artık ne olduysa-sevindim.
Sonra, bir şey farkettim: Az önceki düşünce, eskisi kadar dikenli değildi.Yoksa bağışlanmak böyle mi tomurcuklanıyordu? Gürültülü patırtılı bir veda töreniyle değil de, eşyalarını sessizce toplayıp bir gece yarısı, habersizce sıvışarak mı?
Sayfa 319Kitabı okudu
Reklam
Hastane yaşamının bir ritmi vardı; sabah nöbet değişiminden hemen önceki telaş, gündelik koşuşturma, gece geç saatlerde çöken sessizlik, ara sıra, birini canlandırmak için, bulanık bir leke halinde koşturan doktorlarla hemşirelerin bozduğu dinginlik.
Sayfa 311Kitabı okudu
Bak, telefon kartımda elli yedi dakikalık sürem kaldı, oysa anlatacaklarım çok uzun. Bir yere otur; İşte o zaman, on beş yıllık evliliğimde yapmadığım şeyi yaptım; Karıma her şeyi anlattım. Her şeyi. Bu anı hayalimde öyle çok canlandırmıştım, ondan öylesine korkmuştum ki; ama konuştukça göğsümden ağır bir şeyin kalktığını hissettim. Süreyya da, babamın onu istemeye gittiği gece, bana geçmişini açarken buna benzer bir duyguyu yaşamış olmalıydı. Öykümü bitirdiğimde, ağlıyordu.
Sayfa 289Kitabı okudu
Oğulları her gece diskolarda, et peşinde. Kız arkadaşlarını gebe bırakır, evlilik dışı çocuk sahibi olurlar ama kimse ağzını açıp bir şey söylemez. Eh, delikanlılar eğleniyor işte! Ben tek bir hata yaparım ve ansızın herkes nang, namus diye cıyaklamaya başlar; ömrümün sonuna kadar başıma kakar!
Yoksa bağışlanmak böyle mi tomurcuklanıyordu? Gürültülü patırtılı bir veda töreniyle değil de, eşyalarını sessizce toplayıp bir gece yarısı, habersizce sıkışarak mı?
Sayfa 362Kitabı okudu
Reklam
Son cümlenin ağırlığı sadece kitabı okuyanlar anlyabilir
Rahim Han'ın aradığı gece karanlıkta yattım, gözlerim panjurların arasından sızan ayışığının duvarlara çizdiği koşut, gümüş çizgilere diktim. Bir ara, galiba şafaktan hemen önce, uyuya kaldım. Ve rüyamda Hasan'ı gördüm; karda koşuyor, yeşil çapan'ının ucu yere sürtünüyordu; siyah, kauçuk botlarının ezdiği kar çıtırdıyordu. Omzunun üstünden geriye bağırdı: Senin için, bin tane olsa yakalarım!
Sayfa 176Kitabı okudu
Debreli Hasan
"Gece avcısı pek yaman olur. Lakin avcının en yamanı, av diye geceyi avlayandır."
Sayfa 169 - Yakın Plan YayınlarıKitabı okudu
"1996'da Taliban yönetime el koyup çatışmalara son verince, nasıl kutladığımızı anlatmıştım. O gece eve gelince Hasan'ın mutfakta radyo dinlerken buldum. Gözleri ciddi, gözü asıktı. Neyin var, dedim, başını salladı. "Allah şimdi Hazaraların yardımcısı olsun, Rahim Han Efendi," dedi. "Savaş bitti, Hasan," dedim. "Artık yeniden barış olacak, inşallah, huzura, mutluluğa kavuşacağız. Roket yok, ölüm yok, cenaze yok artık!" Ama o radyoyu kapadı, yatmadan önce bir şey isteyip istemediğimi sordu. Birkaç hafta sonra, Taliban uçurtma yarışlarını yasakladı. İki yıl sonra 1998'de de Mezar-ı-Şerif'teki Hazaraları katletti."
Sayfa 218Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.