Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yorgun Köstebek de gecikmeden yatıp uyuyabileceği için mem­ nundu, çok geçmeden başını büyük bir sevinç ve mutluluk için­ de yastığına koydu. Fakat gözlerini yummadan önce, bakış­ larının, farkına varmadan kendinin bir parçası haline gelmiş olan tanıdık ve dost eşyaların üzerinde oynaşan ya da dinlenen alevlerin parıltısında yumuşamış, şimdi kendisini gülümseye­ rek, hiç kin beslemeden kabul eden eski odasında dolaşması­ na izin verdi... Odanın ne kadar sade ve basit -hatta ne kadar dar- olduğunu apaçık gördü; ama aynı zamanda, kendisine ne kadar çok şey ifade ettiğini, böyle bir demirleme yerinin insa­ nın varlığında nasıl özel bir önemi olduğunu da apaçık anladı. Yeni yaşamını ve onun görkemli yerlerini terk edip güneşe, ha­ vaya ve ona sunulan bütün o şeylere sırt çevirmek, sürünerek eve dönmek ve orada kalmak istemiyordu; yukardaki dünya çok güçlüydü, burada, aşağıdayken bile hâlâ ona sesleniyordu, o daha geniş sahneye dönmesi gerektiğini biliyordu. Ama geri dönülecek böyle bir şeyi tamamen kendisinin olan bir yer, ye­ niden görmekten o kadar mutluluk duyduğu ve aynı basit kar­ şılamaya güvenebileceği bir yeri olduğunu düşünmek güzeldi.
Aynı gemide uzun süre kalmam. Kişi dar görüşlü ve önyargılı oluyor o zaman.
Sayfa 176 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsanlar hep gelir yerleşirler, bir süre kalır çoğalırlar, yapılar yaparlar, sonra giderler. Onların yöntemi böyle. Ama biz kalırız. Bu kent kurulmazdan çok önce de porsuklar varmış burada. Şimdi yine var. Biz sabırlı yaratıklarız. Bir süre için ortadan çekilebiliriz ama sabırla bekleriz ve yine geri döneriz. Bu hep böyle olacak.
Yeraltı
Yerin yeterince altına girdiniz mi, nerede olduğunuzu çok iyi bilirsiniz. Size hiçbir şey olmaz, hiçbir şey ulaşamaz. Kendi kendinizin efendisi olursunuz, birilerine danışmak ya da başkalarının söylediklerini umursamak zorunda kalmazsınız. Yukarıda ne oluyorsa oluyordur. Olanları umursamak ya da düşünmek zorunda kalmazsınız. İstediğiniz zaman yukarı çıkarsınız ve her şey orada sizi bekliyor olur.
Güven, çok yavaş büyüyen bir ağaca benzer.
Yaşamımız boyunca kaçındığımız güç olan kudretli düşmanımıza,yani amansız kadere karşı mücadele etme gerekliliğiyle hem aynı düşüncede hem aynı gayede buluşmuş bizlerin,yine bizden başka dert ortağı yoktu.
Reklam
Her güzel şeyin katili olan zaman, çok vakit sonra, o anlattığı şeylerin gerçek olmadığını öğretti bizlere; ama ne olmuş yani? Hakikatten daha yüce şeyler vardır.
Her zamanki neşesiyle şarkısını söylemeye devam etti: ''Yaşamda ölüm,'' ve '' Ölümde yaşam,'' diye tutturmuştu.
Bir pazar akşamı buluşmasını hatırlayabiliyorum. Charles Whibley: '' Altın Çağ'' kitabının yazarı Kenneth Grahame, şimdi meşhur bir romancı olan Barry Pain, sanat eleştirmeni ve meşhur konuşmacı R.A.M. Stevenson, daha sonraları kabinede bakan ve İrlanda genel sekreteri olacak olan George Wyndham ve 8-10 yaş daha küçük olan Oscar Wilde vardı.
Sayfa 23 - İzdiham YayınlarıKitabı okudu
Çocukların tek istedikleri değişikliğe karşı bağışıklıktı.
Sayfa 132Kitabı okudu
Reklam
İyiliğe karşı tavrımız budur :)
"Dünyada bu kadar iyi insanlar olduğunu bilmiyordum. Umarım bu gece ölür, böylece doğrudan cennete gidebilir!"
Güven, çok yavaş büyüyen bir ağaca benzer.
Sayfa 98 - Maya KitapKitabı okudu
"Sen bu kadar gerçek ve sadık dostları hak etmiyorsun. Bir gün, onlara yeterince değer vermediğini anlayacaksın ama iş işten geçmiş olacak!"
"Yaz fırtınaları kadar şiddetli akıyordu gözyaşları.."
"Bu kaderin kendisi! Neden karşı çıkayım, neden direneyim ki?"
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.