Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yankılar: 12 Aralık 1975 tarihli birçok gazete Atsız'ın ölüm haberini veriyordu. Milliyet, Haber ve Cumhuriyet'te kısaca. "Gazeteci, yazar ve şair Nihal Atsız, dün akşam İstanbul'da hayata gözlerini yummuştur. 70 yaşında vefat eden Atsız, evli ve 2 çocuk babasıydı. Cenazesi yarın toprağa verilecektir." Ve arkadan
Kampanya: Atsız Affedilmelidir! Atsız'ın hapse atılmasıyla ilgili ilk protesto bir Alman bilim adamından gelmiştir: Dr. Heinrich Georg Baum. 20 Kasım 1973'te Bon'daki Türkiye Büyükelçisi Vahit Halefoğlu'na yazdığı bir dilekçede olayı protesto ettiğini ifade ediyor, Cumhurbaşkanı'na da bir dilekçe yazdığını belirtiyor ve
Reklam
Atsız Armağanı: Atsız'ı sevenler 1974 yılında onun için bir armağan çıkarmak istediler. Mustafa Kafalı olayı şöyle anlatıyor: "1974 yılıydı. İstanbul'da, bizim evdeyiz. Çay içiyoruz. Hanım, çay getirip götürüyor. Necmettin Hacıeminoğlu, Mehmet Eröz, Erol Güngör ve ben, memleket ahvali üzerine konuşuyorduk. O konuşmalar sırasında,
Atsız'ın göremediği Atsız Armağanı
Mustafa Kafalı'nın evinde alınan karar, Atsız'ın istememesine rağmen hemen uygulamaya konulmuş; Erol Güngör, Necmettin Hacıeminoğlu, Mustafa Kafalı ve Osman F. Sertkaya'dan oluşan bir hazırlama kurulu meydana getirilerek Atsız Armağanı için çalışmalara başlanmıştır. Fakat eser Atsız'a yetişememiş, Ötüken Yayınevi tarafından ancak 1976'da yayımlanabilmiştir.
Aylık Türkçü Dergi: Ötüken 15 Ocak 1964'te Ötüken dergisinin ilk sayısı çıktı. Ötüken başlığı altında "Her Ayın On beşinde Çıkar, Fikir ve Ülkü Dergisi" ibaresi bulunuyordu. Derginin sahibi Atsız, sorumlu yazı işleri müdürü Mustafa Kayabek'ti. Ötüken doğrudan doğruya Atsız'ın sahipliğinde çıkan son dergiydi. Ölüm tarihi
1956: Kısıtlı Faaliyetler 1956 yılında Ocak gazetesinde yayımlanan bir iki yazısı hariç Atsız'ın sessizliği devam etmektedir. Hatta 1954 yılında 3 Mayıs'ı anmak üzere Yıldız Parkı'nda yapılan kır gezisine dahi katılmamıştır. Ancak 1956 yılında 3 Mayıs vesilesiyle yapılan bir salon toplantısına katılır. Toplantı 05 Mayıs Cumartesi
Reklam
Ferdi yaşatan şuuru olduğu gibi milleti ayakta tutan da milli şuur demek olan milli dildir. Onun için millet bütünlüğü üzerine titreyenler , milli dil üzerine de titrer.Milli bütünlüğü bozmak isteyen iç ve dış düşmanlar ise önce dili yıkmaya kalkışır. Bu mesele Türk milleti için çok mühimdir. Çünkü yeryüzünün dört kıtasında olan milletimiz ,bu ülkelerin her birinde bir kısım evladını da bırakmıştır. Böylece çeşitli ülkelerde Türk milletinden bir parça yaşamaktadır. Ayrı vatanlarda ve yabancı boyundurluğu altında yaşamak bahtsizliğina uğrayan ırkdaşlarimizla bizim aramızdaki en kuvvetli bağ, dilimizdir.
Sayfa 18
Kapitalizm: milleti yok kabul ediyor. Sosyalizm: ferdi yok kabul ediyor, sınıfı var kabul ediyor. Bunların ikisinin de İslâm-Türk cemiyetinde yeri yoktur. (Necmettin Hacıeminoğlu)
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Dilbilimcimiz Necmettin Hacıeminoğlu cidden kalemi kusursuz ve keskin yazarlarımızdan birisi. Bölümünden dolayı kitabın akıcılığına söz yok. Aynı şekilde konuları üç ana başlık üzerinde ve ara başlıklara ayırarak en iyi şekilde dönemin zor koşullarında bize sunuyor. Kendisi Trakyaya sürgüne gönderilse de aydınımız bizi ve akademiyi boş bırakmıyor. Aziz ruhu şâd olsun..
Necmettin Hacıeminoğlu
Necmettin Hacıeminoğlu
Milliyetçilik Ülkücülük Aydınlar
Milliyetçilik Ülkücülük Aydınlar
Milliyetçilik Ülkücülük Aydınlar
Milliyetçilik Ülkücülük AydınlarNecmettin Hacıeminoğlu · Kamer Yayınları · 199324 okunma
Milliyetçilik bilgi bakımından Türk milletini bütün hususiyetleriyle tanımak onun tarihini, edebiyatını, sanat ve kültürünü, dünya görüşünü, düşüncə sistemini, değer ölçülerini ahlak, gelenek ve töresini bilmek demektir.
96 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.