Hicran macerası sığmaz kitaba
Kalem âciz oldu yazdım usandım..
Yaşamak bir katlanmadır. (Al Çiçeğin Moru)
Dene ve yıkıl... Yıkılmayı öğren! Daha sağlamlaşırsın! Bence demir yumruk olursun ve yükselirsin sanatında. Bu tür sağanaklar toprağımızı gürleştirir, budandıkça dikleşiriz ve daha iyi meyve veririz güzelim. (Arada Kalmış Tebessüm)
"Bu hançeri eski nallardan yaptım." dedi ihtiyar, "Ocakta kızdırılıp dövüle dövüle şekil aldı. İçerisine tıp tıp diye terim damladı. Onu yaparken cenk meydanlarının uğultusunu duydum. İnsanlar da pişe pişe şekle girer, sen daha pişmedin oğul."
(Hilal Görününce)
Bu sözümü unutma sakın. Bazen yaşamak zorlaşır. İnsan, hayatın yükünü taşıyamaz duruma gelir. Her şey gözüne karanlık görünür. İşte, o zaman bütün bunların geçici olduğunu düşünmeli.
"Şimdi ağlıyorum ama yarın güleceğim." demeli. (Gül Yüzlüm)
Aslında bütün yaşadıklarımız belki de bir pakete sığacak hacimdeydi de biz, onları büyüte büyüte kocaman bir çığ topu hâline getiriyor ve "İşte hayatımız!" diyorduk
(Gece Kuşu Uzun Öter)
Hayatın gülü de vardır çölü de...
(Al Çiçeğin Moru)
Sayfa 280Kitabı okudu
"Bir daha hicretten söz sakın!" dedi. "Çünkü burası senin gözünü açtığın toprak. Cedlerinin türbeleri bunu sana anlatmıyor mu? Her gün elini sürdüğün toprak bize yabancı mı bir bak ! Toprak bize benziyor, dağ bize benziyor, ırmak bize benziyor. Böyle olmasa vaktiyle giderdim. Hiç durmaz giderdim."
Sayfa 28Kitabı okudu
"İnsan hayalsiz olamaz.
Biz yalnız düşmanı değil, özümüzü de tanımıyoruz.
Sayfa 47Kitabı okudu
Bugün kâinatı içine alan o mükemmel duyuşların ve fikirlerin parıltısı sönmek üzeredir. Bunu gene insanoğlunun kıt aklı söndürmektedir.
Sayfa 195 - Ötüken yayınlarıKitabı okudu
Güçlüyüm ben. Nehir gibi, dağ gibi. Bu gücü bana Allah verdi. O öyle istediği için güçlüyüm.
Sayfa 186 - Ötüken yayınlarıKitabı okudu