Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
664 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Uyumadan Önce Tuttuğum Dilek ~ Anita Felipova . Beyaz, siyah ve grilerle dolu bir kitap diyerek başlasam olur mu? Hayatı sadece yaşadığı yerle sınırlıydı Bahar’ın. Artvin Şavşat’ta yaşayan lise son sınıf öğrencisi bir kızla tanışıyoruz. Sınıfta yapılan üniversite gezilerini bilirsiniz. İşte onlar da kendi dünyalarından çok daha farklı bir yere,
Uyumadan Önce Tuttuğum Dilek
Uyumadan Önce Tuttuğum DilekAnita Felipova · Pukka Yayınları · 030 okunma
Her gerçek tutku yalnız kendisi ile meşguldür.
Sayfa 285 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ey güzel kır! Ne zaman oturup Uzun uzun bakacağım sana! HORATIUS
Sayfa 279 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Toprağından suçu ve bilgisizliği yok etmek isteyen insan, fırtına gibi gelip geçmeli ve rastgele kötülük mü yapmalıdır?
Sayfa 371 - Kitap ZamanıKitabı okudu
Yükselip zengin olmak istiyorsam, başka haksızlıkları da göze almalı ve onları güzel ve duygulu sözlerin altına saklamayı öğrenmeliyim.
Sayfa 347 - Kitap ZamanıKitabı okudu
Gözlemleme yoluyla tanı koymak temel olarak beş element teorisine dayanır. Beş element teorisine göre ateş elementi kırmızı renk ile, metal elementi beyaz renk ile eşleşir. Yani cildin kırmızı görünmesi sıcaklığı, beyaz görünmesi ise soğukluğu gösterir. İç organlarla ilgili olarak, sarı renk dalak, siyah renk böbrek ile ilişkilidir. Konumlanma ile ilgili olarak, merkez bölüm dalağa, doğu karaciğere ve batı akciğere karşılık gelir. Yani elmacık kemiğinin sol tarafındaki renk karaciğerin durumunu, sağ tarafındaki renk ise akciğerin durumunu gösterir. Muayene yaparken parlaklık renkten daha önemlidir çünkü parlaklık sağlığı, aydınlık olmayan bir cilt ise hastalıklı bir durumu ifade eder. Dil muayenesi şimdilerde diğerlerinden bağımsız bir tanı yöntemidir. Bu yöntem çi'nin ve kanın durumunu anlamak için kullanılırdı. Örneğin, açık renkli bir dil kansızlığı, şişkin bir dil ise çi yetersizliğini gösterir. Dili muayene ederek hastalık etkeninin doğası anlaşılabilir. Ör- neğin, dil yüzeyinin sarı olması sıcaklığı, kalın olması hastalık unsurlarının fazlalığını, dil kökündeki yüzeyin kalınlığı ise hastalık unsurların derinde olduğunu gösterir.
Reklam
Yine de merak ediyorum acaba bizi şarkılara veya öykülere katacaklar mı diye? Şimdi öykünün birindeyiz elbette ama ben şunu kastediyorum: Yani sözlere dökecekler mi, anlarsınız ya, hani yıllar, yıllar sonra ocak başında anlatılan veya kırmızı siyah harfleri olan kocaman bir kitaptan okunan bir öyküdeki sözlere. Ve insanlar şöyle diyecekler: Hadi bize Frodo ile Yüzük'ü anlatın!' Onlar da şöyle diyecekler: 'Evet, bu benim de en sevdiğim öykülerden biri. Frodo çok cesurmuş, öyle değil mi baba?' 'Evet, oğlum, hobbitlerin en meşhuru, bu da kolay bir şey değil.
Ben her insanın insan yerine konulması gerektiğine inanıyorum; yani beyaz olarak, siyah olarak, kahverengi ya da kırmızı olarak değil: ancak ve ancak insan olarak görmek gerekir insanı.
Tanrı'nın özünü düşündüğüm gece bir imgenin farkına vardım: Karanlık bir derinlikte uzanıyordum. Karşımda yaşlı bir adam duru- yordu. Eski peygamberlerden birine benziyordu. 156 Ayaklarının dibin- de siyah bir yılan yatıyordu. Biraz uzaktakolonlu bir ev gördüm. Güzel bir kız çıktı kapısından. Kararsızca yürüdü ve kör olduğunu gördüm. Yaşlı adam bana el salladı ve dik bir kaya duvarın dibindeki eve doğru onu izledim. Yılan sürünerek ardımızdan geldi. Evin içine karanlık hâ- kimdi. Parıldayan duvarları olan yüksek bir hole girdik. Arkada su rengi parlak bir taş duruyordu. Yansımasına baktım ve Havva'nın, ağacın ve yılanın imgelerini gördüm. Bundan sonra Odise ve açık denizlerdeki yolculuğu gözüme ilişti. Birdenbire sağda, parlak güneş ışığıyla dolu bahçeye bir kapı açıldı. Dışarık çıktık ve yaşlı adam bana şöyle dedi: "Nerede olduğunu biliyor musun?" Ben: "Ben burada yabancıyım ve her şey bana yabancı görünüyor, bir düşte gibi, kaygılı. Sen kimsin?" İ: "Ben İlyas'ım157 ve bu da kızım Salome." 158
Sayfa 147
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.