Kurtuluşun Hayalet Gemisi
Tarihi Roman → Milli Mücadele'nin az bilinen deniz cephesinde heyecan dolu bir bakış açısı...
Anadolu insanı nicedir peş peşe gelen savaşların yorgunluğuyla bitaptı. Önce Balkan savaşları, çok geçmeden Cihan Harbi , Sarıkamış ve Çanakkale cepheleri...
Mondros Mütarekesi yıllarında, hüküm gereği Karadeniz'de gemi yüzdürmek hayli tehlikeliydi. Yunan ve İngiliz donanması kol geziyor, ekmek tekneleriyle açılan balıkçılara bile müdahale ediliyor. Ediyorlar çünkü gözü kara kaptanlar silah mühimmatı taşıyordu cepheye ...
Keçiköylü Hamdi ve Vonalı Celâl de buna dahil olmak istiyor, Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'ya geçip bir mücadele başlattığını duyduklarından beri , Ankara'da ki Millî Mücadele ye bir şekilde faydaları dokunsun istiyorlardı...
Ancak bu yardımlar , düşman donanmasının kol gezdiği Karadeniz'i geçip Anadolu'ya nasıl getirilecekti? Korkusuz bir zabitin komuta ettiği yaşlı ama inatçı gümrük teknesi bir hayalet gemiye nasıl dönüşecekti???
Heyecan içinde soluk soluğa okunacak bir eser.
Tarihi sevenler , mücadeleye dahil olmak isteyenler tavsiyemdir 
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Bir baba oğlu için yaptıklarının karşılığını bekleyemez.
Sayfa 73Kitabı okudu
Onlar için arkadaş sevgisi açlıktan önce geliyordu.
Sayfa 44Kitabı okudu
JACK LONDON'IN MARTİN EDEN ADLI ESERİNDE DİPNOTLARDA GEÇEN KİTAPLAR
66. SAYFA: Helena Petrovna Blavatsky-Gizli Öğreti, Yoksulluk ve İlerleme, Din ile Bilimin Savaşı. Albert Schaffle-Sosyalizmin Özü
79. SAYFA: Alfred Tennyson-Prenses Şiiri
90. SAYFA: San Francisco Examiner (Gazete)
371. SAYFA: Saleeby-Hayat Döngüsü
482. SAYFA: Jack London-Uçurumun İnsanları
482. SAYFA: Henry Wadsworth Longfellow- Evangeline, The
Kadının tahmin ettiği şey, erkeğin emin olduğu şeyden daha doğrudur.
Dalgaların çıkardığı seslere, bulutların şekline, ayın parıltısına, denize düşen yağmura, yıldızların dizilimine kafa yoruyordu.
"Ben kalp almalıyım," dedi Teneke Adam,"çünkü beyin sana mutluluk vermez oysa mutluluk dünyadaki en güzel şeydir."
"Aynı şey," dedi Korkuluk,"kalp değil beyin istemeliyim,çünkü aptal biri kalbi olsa bile onunla ne yapacağını bilemez."
Biz etten kemikten yapılmış insanlar güzel bir ülkede yaşamaktansa, ne kadar bunaltıcı ya da gri olursa olsun, evlerimizi tercih ederiz.
