"...
Ruhumuzu savunmak için son savaşı verecek olanlar, ey!
Görüyoruz yüzlerinizi.
Yasını tutuyoruz şenlik isteyen çocuklarımızın.
Görüyoruz yüzlerini de çocuklarımızı bu son mevziin
pencerelerinden dışarıya
atanların,
Hem de yıldızımızın parlattığı pencerelerden.
Nereye gitmeliyiz bu son sınırdan sonra?
Göklerin sonuncusundan sonra nereye uçar kuşlar?
Son rüzgârdan sonra nerede uykuya dalar bitkiler?
Kan kırmızı dumanla yazacağız isimlerimizi.
Destanımızı etimizle kemiğimizle bitireceğiz.
Burada öleceğiz.
Burada, son geçitte, son çıkışta.
Burada ya da orada.
Kanımızdan doğacaktır zeytin ağaçları."
“Kendini hiçbir yere ait hissedememenin de ağırlığı vardır. Göçmen kuşlar gibi oradan oraya uçar ruhun.
Dünyadasın ama ruhun öte âlemlerde…”
….
Öyle heyhula kaldım ki, bu zamansız mekanın içinde nereye baksam rastladığım hep kendim oldu…
sonra gelip giden neydi? şöyle uzaktan bir baktım -hicran-
öpüşürken çekilen neydi, kıyı ne, güz kimdir -hazan-
kuşlar nereye uçar, nereye akar ırmaklar, sözler nereye -hüzün-
Birinci Ağıt
Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
herkes gidiyordu, kalbimi yaktım
alevinden bir damla gömleğime sıçradı
sonra gelip giden neydi? şöyle uzaktan bir baktım -hicran-
öpüşürken çekilen neydi, kıyı ne, güz kimdir -hazan-
kuşlar nereye uçar, nereye akar ırmaklar, sözler nereye -hüzün-
üç kızıydı tanrının bunlar, ellere sor
eller parmakları neden böyle okşar ...
kimin sonu oldum, kimlere son, kimleri çok sevdim
bir yerde oturmanın kuğusunu buldum -masa örtüleri-
bordoyu ikiye bölen elleri -eller-, uzun eski çay bahçeleri
_Biz kimiz? Nereden gelip, nereye gidiyoruz?
_Biz insanlar, bir kapının önüne bırakılmış yeni doğan bebekleriz. Sepetlerimize bebeklerin kim olduğuna, nereden geldiğine dair ya da atalarının kimler olduğuna dair bir not da iliştirilmemiş. Bu yetim bebeklerin sicilini öğrenmeyi özlemle bekliyoruz. Pek çok kültür sürekli olarak ebeveynlerimizle