Almanya’da, İsveç’te yaşayan Kürtlerle beraber ol. Bunların hepsi de etnik milliyetçi değil. Ancak, “Ben Kürt’üm; kendimi Kürt hissediyorum; onun için de tarihimi, dilimi öğrenmek, geliştirmek istiyorum; kimliğimin inkâr edilmesinden hoşlanmıyorum” dediklerini kendi kulağınla işitebilirsin.
Son satırlarım şöyleydi 1994’ün kasım ayında: “PKK biter ama Kürt sorunu bitmez! Çünkü Kürt milliyetçiliği çok olmuş şişeden çıkalı. Aşılamayacak sorun değil. Bu ülkede, üniter devlet çerçevesinde demokrasi ve insan haklarının gereğini yaparak herkes, hepimiz kardeşçe, barış içinde yaşayabiliriz. Bunun önkoşullarından biriyse, Güneydoğu’da olan biteni serinkanlı ve hamaset yapmadan serbestçe tartışabilmeyi öğrenmektir.”
Reklam
Bir zamanlar “Kürt yok!” denirdi. Şimdi “Kürt var, Kürt sorunu yok!” deniyor. Ama bence sorun iki boyuttan ibaret değil. Yani terörün belini kırmak ve ekonomiyi düzeltmekle sorun çözülemeyecek, iş bitmeyecek. Çünkü sorunun üçüncü bir boyutu daha var: Kürt kimliği!
Ne demiş Nâzım; miniminnacıktı kadın...demiş! İnsan, bir zamanlar bile olsa, sevdiği kadını! Ya 'Gövdemdeki Kurt' şiiri? Şiir yazmak bir amaç mıdır; yoksa şiir, aşkın, yücelmenin ve mutluluğun merdiveni midir? Haşan Hüseyin ne demiş: üç nokta koyup yeniden başlamalıyız...demiş!
Sayfa 136
Demirel
“Kürt kimliğine karşı çıkılamaz. Kürt realitesini artık tanımalıyız.”
Reklam
1.000 öğeden 911 ile 920 arasındakiler gösteriliyor.