1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı Kutlu Olsun!
Beyler, lordlar, paşalar gittiler; patronlar, baronlar, bürokratlar geldiler.
Günün anlam ve önemine binaen, güneşin altında yeni bir şey olmadığını buyrun Bağdatlı Ruhi'nin 1500'lerde kaleme aldığı şu satırlarla idrak edelim:
Dünyâ talebiyle kimisi halkın emekte
Kimi oturup zevk ile
Her şeyi en güzel bir biçimde yaratan Rabbimize hamdolsun. Peygamberliği
"Oku!" emriyle üstlenen; okuyan, düşünen, davet eden Efendimiz Aleyhisselama salat ve selam olsun.
Rabbimiz!
Şükürler olsun uyandırdığın sabaha. Şükürler olsun verdiğin nimetlerin her birine .
Bizleri, kâinat kitabını basiret ve feraset gözüyle okuyan,
Ramazan’ın son on gününde minârelere, “Elvadâ Ey Şehr-i Ramazan!” mahyası asıldığında ya da yanık sesli hafızların, “Elvadâ Ey Şehr-i Ğufrân” ilahileri duyulduğunda her yaştan insanı bir ağlama hali tutar; ihtiyar ağlar, kadın ağlar, çocuk ağlar, köy ağlar, şehir ağlardı. Hafızların mükabelelerinin, vaizlerin söz ve üsluplarının konuşulduğu iftar sofralarında, buruk bir sesle, “Bugün de gitti…”derdi aile büyüğü. Son iftarda gözler dolar; herkes, “Seneye ya nasip…”der; fakat kimse “Bu yılda Ramazan bitti.” diyemezdi. Son teravihte camiler, içinden cenaze çıkan evler gibi hüzne bürünürdü. Ramazan ‘a “elvada” demek kutlu bir insanı Âhiret’e uğurlamak kadar acı gelirdi yüreklere… “Elveda” ile başlayan cümleler mahyacının elinde, okuyanların ise boğazında düğümlenirdi.
İmam-ı Şazeli Hizbü'ş-Şekva Duası
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla
Allahım! Yakarışımızın başında, sevip hoşnut olacağın şekilde Sana, en bereketli, en mübarek, en kutlu, en çok hamd ü senalarla hamd ediyor, Seyyidü'l-âlemîn ve Fahru'l-müslimîn Efendimiz Haz-reti Muhammed Mustafa'yı Senin rahmet, bereket ve selâmınla bir kere
Bir mübarek ay içindeyiz, bir mübarek zaman. Ne ay, ne zaman, bir kutlu oluş içindeyiz. Belki bir oluş da değil bu, bir ihsan.
Cenab-ı Hakk'ın bize lutfettiği bir imkân.