Onun dışında herkes kocamandı ve cesaret isteyen, harika işler yapıyordu. Pezzettino ise küçüktü. “Ben herhalde başkasının küçük bir parçasıyım “ diye düşünüyordu.
Bir çocuk kitabı okuduğumda derdini sade ve basit bir dille de anlatılabilirmiş insan diyorum, mesala bu kitapta hayatta kalmak için çırpınırken neleri kaçırabiliyoruz diye anlatmış Kahramanız Frederick güneşin parıltısını , renkleri ve kelimeleri topladı gri kış günleri için sonra ne mi oldu?
Kış için erzak toplayan ailesinin yanısıra frederick, ışık toplayan, sözcükler toplayan renk toplayan bir faredir. Çetin kış gelip çattığında ailesiyle birlikte küçük mağaralarına sığındıklarında ailesi frederick'e neler topladığını sorunca frederick, onlara gözlerini yumudurarark hayal etmelerini ister. Topladığı ışıkları anlatınca farelerin içi ısınır. Topladığı renkleri anlatınca çiçeklerle dolu bahçede oynarlar adeta. Topladığı sözcüklerden oluşturduğu şiiri okuyunca ailesi onu tebrik eder. Frederick aslında hayal gücünün, sanatın da en az bir besin, bir sığınak kadar önemli olduğu mesajını bizlere vermektedir.
Pezzettino (Parçacık), kendinin bir yere ait, bir şeyin parçası olduğunu düşünerek eksik hissettiği parçasını arayışa çıkar. Bilge sayesinde çıktığı yolculuğunda farkına varır ki aslında var olmak için birine, bir şeye ihtiyacı yoktur. Onun varlığı değerli ve tektir.
Bir kaç dakika da okuduğum kısa bir kitaptı. Pezzenttino, İtalyanca parçacık anlamına gelmektedir.
Pezzenttino, kendisini olduğu gibi kabul etmeyen bir parçacık. Kendini her zaman bir parçaya ait olduğuna inandırıyor. Ve arayışlara giriyor. Sonrasında yaşadığı bir deneyim ile asıl parçacıkların kendi içinde olduğunu görüyor. Aslına bakarsanız kendini ararken kendi benliğini unutuyor...
Leo Lionni'nin kısacık bir öyküyü bu kadar güzel anlatması mükemmelin de ötesindeydi.
Pezzettino kendini olduğu gibi kabul etmeyenlerin kitabı. Kendini bir yere yerleştirmeye çalışanların, bir yerin parçası olmaya çalışanların kitabı. Bilge sayesinde Pezzettino mutluluğu bulur ve kendinin farkına varır..