Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bizlerden daha sağlıklıydı; ama insan onun göğsünü dinleyince yüreğinin içinde fokurdayan gözyaşlarını duyabiliyordu."
Sayfa 39
"Kendinize boşuna eziyet etmeyin," dedi yatıştırıcı bir ses tonuyla."Belki de ondan söz etmek ihtiyacında olduğunuz için gelmişsinizdir yalnızca."
Reklam
çünkü Aureliano Segundo’nun en nefret ettiği şey, değişiklikler yüzünden yaşantısını kargaşaya sokmaktı.
Dikkat et! Düşman, bizim yanılgılarımızdan çok zekamızdan yararlanır.
Sayfa 108
bunları üzerlerinde hiçbir yargıya varmadan düşünüyordu. çünkü başka bir şey düşünmesine olanak kalmadığından beri, kaçınılmaz anıların duygularına dokunmaması için katı düşünmeyi öğrenmişti.
günlük gerçeklerin, olayların elinden kayıp gidiverdiğini duydukça, “şimdiki zamanda yıllar eskisi gibi geçmiyor,” diyordu. Ursula eskiden çocukların büyümesinin çok zaman aldığını sanırdı. bu düşüncesini kanıtlamak için kendi çocuklarının geçmişini hatırlaması yeterliydi. (…)
Reklam
Albay, bir sabah Ursula’yı kestane ağacının altında, ölmüş kocasının dizlerine sarılmış ağlar buldu. yarım yüzyıldır açık havada kalmaktan yıpranmış güçlü ihtiyarı, koca evde tek göremeyen Albay Aureliano Buendia’ydı. Ursula, “babana merhaba desene,” dedi. Albay, kestane ağacının önünde bir an duraladı ve önündeki boşluğun, içinde hiçbir sevgi uyandırmadığını bir kez daha algıladı.
“bunların hepsi böyle,” dedi. “doğuştan zırdeli.”
Ama ziyaretçi yapmacıklığı fark etti. Yüreğin o giderilmez unutkanlığıyla değil, çok daha amansız ve hiç dönüşü olmayan bir başka çeşit unutkanlıkla unutulmuş olduğunu anladı.
“İnsan ölme zamanı geldiğinde değil, ölebildiği zaman ölür.”
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.