Gece eğlencelerinde, davetlerde iyice içtikten ve gece yarısından sonra, içimdeki öfkenin aslında ne sosyetenin sersemliklerine ve sıkıcılığına, ne takıntım yüzünden kendime ne de herhangi başka bir kimseye değil, Füsun'a yönelik olduğunu anlar; aklımın iyice bastırılmış bir köşesinde, onunla sürekli kavga ettiğimi korkuyla sezer ve bu yaşadığım eğlenceli hayata katılamayıp Çukurcuma'da seller içindeki bir fare yuvasında yaşamanın onun kendi seçimi ve kabahati olduğunu, o saçma evliliği yaparak intihar eden birini ciddiye alamayacağımı gizlice düşünürken yakalardım kendimi.
Sayfa 232 - Yapı Kredi Yayınları - 35. BaskıKitabı okudu
Çocuk yaştaki damada da fazla öfkelenmeyi saçma bulduğum için kendime kızıyor, hayatımın bütün bir yılını, bu aşk yüzünden ıstırap içinde geçirmiş olmamdaki akılsızlığa öfkeleniyordum.
Sayfa 232 - Yapı Kredi Yayınları - 35. BaskıKitabı okudu
Ertesi sabah öğleye kadar yatakta yattım ve biliçaltımın beni sürüklediği bu saplantıdan "artık" uzak durmaya karar verdim. Acımı ve aşağılanmamı yeni bir kelimeyle açıklamak, onunla savaşmak için bana yeni bir güç veriyordu.
Sayfa 230 - Yapı Kredi Yayınları - 35. BaskıKitabı okudu
Burada olduğumu, gövdemin içinde bir kalp, bir mana olduğunu, her şeyin istek, dokunma ve aşktan yapıldığını, bunun için acı çektiğimi hayatın temel gerçeği olarak artık anlıyordum.
Sayfa 228 - Yapı Kredi Yayınları - 35. BaskıKitabı okudu
Nasıl bu kadar ilgisiz davranmayı başarabiliyordu? Bunu ona sormak istiyordum. Ama sevgililerini ararken, "Ona bir şey soracağım da ondan!" diyen terk edilmiş ve aptallaşmış aşıklar gibi sormuyordum bu soruyu. Peki, öyle soruyordum.
Sayfa 225 - Yapı Kredi Yayınları - 35. BaskıKitabı okudu
