Yapmaya çalıştığımız şeylerin olgunlaşmasından önce paldır küldür yıkıldığını görmek, dayanılmaz bir beladır.
Sayfa 343Kitabı okudu
Eyvah! Gerçek neredeymiş, ben neredeymişim. İnsanoğlu mu? Halledilmez bir muammadır, muamma!
Sayfa 343Kitabı okudu
Cehalet, acizlik, umutsuzluk; bu üçü birleşince öyle çılgınca bir cüret doğurur ki hiçbir şey umulmayanlara beklenmedik hareketlere cüretleri işte bundan ileri gelir.
Sayfa 248Kitabı okudu
Muhabbetin asıl ciddi şekli iki tarafın her halinin, her şanının birbirinin hesabına, arzusuna, menfaatine muvafık düşmesidir. Devam ve sebat da işte sevdanın bu türlüsünde görülür.
Sayfa 220Kitabı okudu
Garip ve tatlı hikmet değil mi? Kâh bir dakikalık muamele insanoğlunun mahiyetini takdire yetiveriyor, kâh kırk yıllık tecrübe hâlâ insanoğlunun mahiyetini meydana çıkaramıyor.
Sayfa 197Kitabı okudu
Müşahedat'ın roman tarihimizdeki öteki Tanzimat romanlarından ayrı bir yeri vardır, çünkü Batı'da bile görülmemiş yeni bir tekniğin bilinçle denendiği ilk romanımızdır. Batı romanında bu yöntemin özellikleri gerçekten yok mu? Yazarın kendi adıyla romandaki kişiler arasında yer aldığı bir yapıt bildiğim kadarıyla yok, zaten olsa, roman değil açıkça otobiyografi sayılırdı.... Romanın yazılışını konu haline getirme bakımından Müşahedat'takini andıran bir tekniği, 18. yüzyıl İngiliz romancısı Lawrence Sterne Tristram Shandy'de kullanmıştı.
Gerçek, ne garip sır!
Sayfa 128Kitabı okudu
Hey canım hey! Hikmetten dem vurmak lazım gelince insanoğlu ne kadar hikmetli konuşur, ama insaf ve insaniyetin gereği gösterilmek lazım gelince insanda insaf ve insaniyet pek kıt görülür.
Sayfa 106Kitabı okudu
İnsan zaman olur, öyle yüzler görür ki sebebini, hikmetini kendisi de bilmediği halde sever. O yüzü süsleyen dudaklardan çıkan sözlerin doğruluğunu kabul için kanıt bile istemez. Sanki o yüzün sahibini pek çok zamandan beri görmüş, tanımış, beğenmiş de tecrübe ettiği bir adamla muhatap olduğunu sanır.
Sayfa 64Kitabı okudu
Gidilmemiş yola girmek her ne kadar makbul sayılmasa da o yolun sonu güzel bir yere çıkacaksa neden makbul sayılmasın? Her yol başlangıçta gidilmemiş değil miydi?
Ben kendi vicdanıma bakarım, kendi vicdanıma!
Sayfa 42Kitabı okudu
İnsanın duyguları uyanık, kalbi çarpıntılı, zihni telaşlı olduğu zaman akla gelen şeyler ne yaman sürat kazanıyor!
İnsanın duyguları uyanık, kalbi çarpıntılı, zihni telaşlı olduğu zaman akla gelen şeyler ne yaman sürat kazanıyor!
Sayfa 32Kitabı okudu
Ulûm-ı garîbenin en revaçlı yeri ve denilebilir ki me’vâ-yı tekâmülü Hindistan’dır. Avrupa ulemâsının ve spiritlerinin oralardaki müşâhedât ve tedkikâtı şâyân-ı istihfâf şeyler değildir.
Sayfa 68 - Büyüyenay Yayınları, 1. Baskı, Eylül 2023Kitabı okudu
