Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
2. Hamid Jurnalcilik Anlayışını Toplumun Genetik Kodlarına Yaydı
Nâzım Hikmet’in adının geçtiği her şeyin yasak olduğu bir dönemde, Ankara’nın Doğanbey Mahallesi’nde enteresan bir olay yaşanıyor. 1952 yılının sıcak bir Ağustos gecesi, polise başvuran bir vatandaş, tablacıdan aldığı fındığın içine konan kâğıdın daktiloyla yazılmış olduğunu gördüğünü, kesekâğıdını açıp baktığında Nâzım Hikmet’in Bulgaristan’da
Haddini bilen insanların masalı bu kadar kısacıktı ama içinde coğrafyaların tüm şiirleri vardı!...
Reklam
Aşk en yüksekten Esen kimsesiz bir yeldir. Sonbahar mezhebimizdir.
Oysa, Ezberlenen en meşhur şarkılar ayrılığı anlatır.
Sezai Karakoç....
“O kış bir iki kitap hazırlamaya çalıştım. Mağara ve Işık adlı eserimi teşkil eden yazıları, Hz. Yusuf'un Düşü ve Dağ Çağrısı adlı yazıları yazdım. Bahar gelince Gül Muştusu adlı uzun şiirime başladım. Bütün bahar, o yazılar ve o şiirle uğraşmakla geçti. Bir yerde yazmadığım ve dergi de çıkmadığı için, ciddi bir gelirim yoktu. Hızırla Kırk
Sayfa 34 - Sezai Karakoç'un bu anısını aktaran Şakir Diclehan.
Reklam
1944-1947 TÜRKÇÜLÜK DAVALARI: BAŞLICA KARABASAN OLAYLARI* Necmettin Sefercioğlu Karabasanlar döneminin olayları; Türkçü Hüseyin Nihal Atsız ile komünist Sabahattin Ali (Alı) arasındaki bir "hakâret davası”nın Ankara'da görüldüğü 3 Mayıs 1944 günü yapılan gençlik yürüyüşü ile başladı. O gün, duruşma salonu uygun büyüklükte olmadığı
Biz halkın osuruğunu dahi devletin anayasasından önde tutan bir devrimci zihniyetten geliyoruz
İnsanlar düzgün konuşuyor ölçülü konuşuyor diye uygarlık olmuyor insanlar istediği gibi rahat uluorta konuşunca uygarlık oluşuyor.
Şimdi sokaklarımızda gezinen halk, o fütursuz, lafını Karagöz gibi esirgemeyen halk değil.Şimdi sokaklarımızdaki bu halk, Hacıvatların yetiştirdiği halk...
Reklam
Aklından bir defa geçeyim diye bin akşam önünden geçtim
Köşeyazarları yorumcular basın medya uzaktan söz söyleyen insanlardır. Bilimadamları uzak söz söyleyenlerin tuzağına düşmemek için topluma tarihe olup bitene daha yakından bakarlar.O toprağın edebiyatçısı şairi o toprağın içinde büyümüş insanlar ise daha değerlidir.Çünkü onlar yakından da değil derinden bakarlar çünkü o derinlik içinde o hayat içinde büyümüşlerdir
Bir hesap makinesi size ne söyleyebilir? Sadece sonucu
Dudaklarına yavaş yavaş susmayı öğrettiği için geceleri sevmiyor
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.