Tolga Şardan 1968’de Ankara’da doğdu. 1988’de Ankara Rüzgârlı Sokak’ta Ulus gazetesinde mesleğe adım attı. 1989’da Milliyet gazetesine geçen Şardan, 2015’te gazetenin Ankara temsilci yardımcısı oldu. Meslek hayatı boyunca Türkiye’yi yakından ilgilendiren pek çok olayı ve süreci takip etti. Kariyerinin neredeyse tamamı güvenlik ve yargı alanında geçen Şardan, 2013-2018 yılları arasında Milliyet gazetesinde “Büyüteç” adlı köşeyi yazdı. Halen HalkTV’ye ait internet sitesinde günlük yazılar kaleme alan Şardan, haberleriyle Abdi İpekçi, Çetin Emeç ve Muammer Yaşar Bostancı adına verilen ödüllerin yanı sıra, meslek örgütleri ÇGD ve TSYD tarafından da ödüle layık görüldü. Şardan, kitabı hazırlama amacını, “gelecek kuşaklara sağlam ve kıymetli miras bırakma” olarak açıklıyor.
Yeryüzünde hiçbir insan, hiçbir insana benim sana yaptığım kötülüğü yapmamıştır. Bütün bunlara rağmen gel. Sana "gel" diyecek kadar yüzsüz ve alçaksam ne halt edeyim, öyleyim işte. Fakat, gel.
Kitap birinci kaynak değil, farklı kaynaklardan derlenen bir araştırma sonucu ortaya çıkarılan bir eser. Bir kaç bilgi yanlışına (Vala Nurettin'in ve Kemal Sulker'in kitaplarıyla kıyaslayınca) rastladım. Bu yüzden biraz pasif bir kitap olarak kalmış ama Nâzım Hikmeti özellikle tanımak isteyenler için güzel bir çalışma diyebilirim.
Nazım Hikmet hakkında okuduğum ilk kitap Osman Balcıgil' in yazmış olduğu Ela Gözlü Pars Celile idi. Her ne kadar romanda annesi ön planda gözükse de oğlu Nazım sık sık yer almıştı. Nazım Hikmet' in tüm çevresinin hatta oğlunun annesi olan Münevver Berk' in arkadaşlarının bile sıkı takibe alınması fazla dikkat çekiciydi. Nazım Hikmet hakkında yazılan yazışma/ telgraflarda çok gizli anlamına gelen çift hilal damgasının neredeyse her yazışmada kullanılması şairin sıkı takipte olduğunun göstergesiydi. Bu kadar bilgi edindikten sonra hiç Nazım Hikmet okumadığımı hatırladım en kısa zamanda eserleriye tanışmak nasip olur umarım.