Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Günaydın
İnsan kalbi ne kadar da değişkendi böyle, hâlden hâle, duygudan duyguya değişip duruyordu. -Surname, İskender Pala
Anne babanın kararı yüzünden çocuğu cezalandırmanın neresinde sevgi bulunabilirdi?
Sayfa 57
Reklam
Sevginin içinde şiddeti barındırıp barındırmadığından şüpheye düştüm. Yüzyıllara uzanan sevgiler, yine yüzyıllara uzanan nefretleri ve o nefretler doğrultusunda şiddeti içermeli miydi? Hz. Peygamber'in ehl-i beytini sevdiği için, ehl-i beyit fertlerinden daha çok sevdiği arkadaşlarına nasıl düşman olunabilirdi? Diyelim düşman olundu, ya asırlar sonra sırf onların adlarını taşıyorlar diye insanları öldürmek sevgi ile nasıl izah edilebilirdi? Üstelik de hiç kimse adını kendisi seçemezken!..
Sayfa 57
Sevgi ile öfke aynı kaba giremiyordu. İnsanın zihnine takılan öfke gönüldeki sevgiyi örtüyor ve göstermez oluyordu.
Sayfa 56
İnsan olmanın ayırt edici özelliği Allah'ı seven olmaktan çok, Allah'ın sevdiği olmaktır.
Sayfa 56
Yeryüzünde merhametin kaldıramayacağı bir suç, affedilmeyecek bir günah, ihsan ile kapatılmayacak bir ihtiyaç yoktur.
Sayfa 55
Reklam
İnsanlar arasında en aklı kıt kişi, kendinden daha zayıf ve çaresiz olana zulmedendir.
Sayfa 55
Bir arayışın peşinde, bir umudun kanatlarında...
Sayfa 107 - Kapı Yayınları
Kişinin gönülde kendisi olmak sevginin başlangıcı, sevgilide kendisi olmak ise sonu olmalıydı. Birincisi hamlık, ikincisi olgunluk ve pişmeydi çünkü. Kişi sevgiyle varlığını, ama aşk ile hakikatini tanıyordu. Çünkü aşk, kendisinden geçip sevgilideki gerçekliğe ulaşmanın adıydı. Eğer âşık kendi gerçekliğine sevgilide eriyerek ulaşabiliyorsa ayrılık veya kavuşma, ret veya kabul, karar veya irade, açılma veya kapanma ortadan kalkıyordu. Bu durumda sevgiliden başlayan yollar yine sevgiliye gidiyordu ki galiba aşk dedikleri şey de bu idi.
Sayfa 46
İnsan kalbi ne kadar da değişkendi böyle, hâlden hâle, duygudan duyguya değişip duruyordu.
Sayfa 277 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.