Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Melisa Kantik

Melisa Kantik
@kantikmls
Paü
93 okur puanı
Nisan 2019 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
"Mutlu da olsa kederli de olsa hatıra dediğin şey hep acıtır."
Reklam
"Bence deli delidir." "Bu bakış açısına göre de Hallac bir deli idi üstadım, öyle mi?" "Hayır, ama deliliğin de bir hastalık olduğunu inkâr edemeyiz." "Onu sıradan bir hastalık gibi gördüğümüz sürece ben buradaki zavallıları tedavi edemeyeceğimizi düşünüyorum. Bu sıradan bir hastalık olsaydı koğuşlarımızı dolduran gariplerin hepsi birer hastanede olurlardı. Oysa Devlet-i Aliye onlar için ayrıca bimarhaneler kurmuş. Bukrat, Eflatun-ı İlahi ve İbni Sina'dan itibaren eski hekim ve âlimler onları hiç hasta olarak görmemişler. Hele de aşk yüzünden bu hale gelenlere deli denilmesi, deliliğin bu türünün bir hastalık olarak görülmesi bence insafsızlık. Yani bunlara deli demek yanlış. Çünkü delilik aklın zıddı olan, aklın devre dışı kaldığı, aklın işlevini yürütemediği hallere denir. Her şey gibi deliliği de zıddı ile ölçebiliriz. O halde deli diye aklı olmayana denir. Delilerin aklı olmadığını bize kim söyleyebilir. Yahut kim Leyla'nın Mecnun'una akılsız biri diyebilir?"
Sayfa 40
Elbette gönül, akıldan ziyade önemlidir. İnsan aklının varabileceği en son nokta onun gönlünün içindedir zaten. Dünya, 'gönlünce bir hayat' sürmek isteyen insanlarla dolu. Çünkü gönül Rahmanidir, nefis gibi insanı yanlış yola götürmez. Bu yüzden dizginlerini gönlüne verip de menzil almaya çalışanlar hep doludizgin giderler ve nihayetinde aklın sınırlarından kurtulurlar.
Sayfa 39

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aslında akıl insana bahşedilmiş en muhteşem ama o derecede de yalın bir melekedir. İnsanlar aklın bizi yönlendirdiğini zanneder. Hakikatte ise aklı yönlendiren bir olumlu, bir de olumsuz müteharrik vardır: Gönül ve nefs. Aklımız gönlümüzün önüne düşünce insan kendi yaratılışına uygun şeyler üretir; nefsin önüne düşünce sapkınlık başlar. Bu dengeyi kurma noktasında insana irade gücü verilmiştir."
Sayfa 39
Aşkın bütün halleri derece derece bir ilgi ve alaka meselesidir çünkü. Bazı âşıklar akıllarının bir kısmını, bazıları yarısını, bazıları da tamamını sevgiliye yönlendirir ve bu orana göre biz onlara deli, yarı deli, zırdeli gibi isimler koyarız. Oysa burada yitirilen akıl değil, belki irade ve hükmetme derecesidir. Bu durumda duygular öne çıkar, akla baskın olur.
Sayfa 38
Reklam
Bir kerre dokunsan teline sâz-ı derūnun Bin türlü nevazişle düzelmez bozulunca (Gönül sazının teline hata ile bir kere dokunmaya gör; eğer bozulursa artık bin defa tamire kalkışsan yine düzelmez...)
Sayfa 22
Aşk, sevilen için bir hiç ise de, seven için heptir.
Sayfa 17
Eğer okunmayacaksa gerçekleri yazmanın kime ne yararı olabilir ki?
465 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Efsane
Efsaneİskender Pala
8.4/10 · 14,4bin okunma
Zannederim uzun yıllar birlikte yaşayan insanlar artık birbiri gibi veya birbiri yerine düşünüyorlar.
Sayfa 447Kitabı okudu
Reklam
Bilmezler yalnız yaşamayanlar, Nasıl korku verir sessizlik insana; İnsan nasıl konuşur kendisiyle, Nasıl koşar aynalara, Bir cana hasret, Bilmezler.
Özlemek düşünmeyi, düşünmek hayal etmeyi, hayaller de şekil ve kalıplar içinde görmeyi getiriyordu.
Sayfa 308Kitabı okudu
Dün yine yapayalnız dolaştım yollarda Yağmurlarda ıslanan bomboş sokaklarda
615 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.