Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Post Öykü Mart-Nisan sayısını okudum. İki aylık bir süre zarfında öyküyle kalmak , çağdaş öykünün yerli temsilcilerini okumak ve öyküye dair yeni haberleri almak isteyenlere önerebilirim. Ki ne demiş Ayfer Tunç ; "Öykü edebiyatın gayri meşru çocuğudur. Nüfusa kaydedilmiştir, edebiyat ailesinin asil üyesidir. Ama şiir ve romanla aynı evde oturmaz. O kendi küçük evinin odalarında oturup pencereden bakar. Kenar mahallelerin dar sokaklarında yürür. Kendine ait dünyasına başkalarını sokmayı pek sevmez.”
Önsöz ve Teşekkür
Postmodern
Postmodern
önsöz ve teşekkür ..... Daha önce muhtelif yerlerde okuyucu ya da dinleyiciyle karşılaşan yazıların tamamı gözden geçirildi, belirli yerler yeniden kaleme alındı, bazı eklemeler ve çıkarmalar yapıldı. Giriş bölümü ise neredeyse bütünüyle bu kitap için yazıldı; burada sadece bölümün son paragrafı olan
Reklam
'İnsan vücudu nasıl ki hastalık nöbeti geçirirken acıya daha fazla dayanamaz, ne bileyim kusar mesela,ki buna savunma mekanizması denir. Gülmek de kusmak gibi bir şeydi zannımca.kimse kimseye neden kustun diyemeyeceği gibi kimse kimseye de bizi neden güldürdün diyemezdi' Rıdvan yüksel, yumurta sızısı, post öykü syf 43
Post Öykü Dergisi - Sayı 57 (Mart - Nisan 2024)
Post Öykü Dergisi - Sayı 57 (Mart - Nisan 2024)
Haftayı yeni bir öykümle kapatıyorum :)
ishakedebiyat.com/post/öykü-sed... “Fakat tozlardan ve kapının ağır uyanışından da anlıyorum ki bir ben ziyaret etmişim yıllar içinde bu evi. Neden kimse gelmedi? Sorsam şimdi hepsine, “Dünya telaşesi,” derler. E hakları da vardır az çok. Dünya telaşesi denen şey yalnız sana, bana mı? Değil elbet; minicik ekmek kırıntılarını sırtlanan karıncalara da var bu dünyanın telaşesi.”
Çiçeklere Biraz Su Ver-İshak Edebiyat
“Oysa, o baktıkça Dünya dört yapraklı mini minnacık bir çiçek kadar ufalırdı. Renkli ve hoş kokulu bir küçülme olurdu bu; rahatsız etmezdi. O minicik dünyayı ellerimde tutar, yapraklarını sayardım koparmak yerine; seviyor, sevmiyor, seviyor, seviyor, seviyor… Ama şimdi öyle mi? Ah Melis, bakışlarının ruhsuzluğu ölülerin bile tüylerini canlandırmaya yeter…” ishakedebiyat.com/post/öykü-sed...
Post Öykü
“İnsanlar beliriyor, sırıtan kurtçuklar gibi, ve ben, bu dünya olmayan dünyada ilerlememi sürdürüyorum, yumruklarım sıkılı." Ingeborg Bachmann, Malina
Reklam
Post öykü sayı-56
Kendini " şimdi ve burada" nın parantezinde tüm sınırlılığı ve sonluluguyla hisseden insan için ezel ve ebed olarak "sonsuzca" onun idrakini aşar.
Post öykü sayı-56
...geri dönecekleri bir Filistinleri yok artık.
Post öykü sayı-56
Her şey, tüm anlam ve anlamsızlık şimdide birikir.
Post öykü sayı-56
Yetenek yalnızlıkta oluşur, karakter ise dünyanın koşuşturmacasında.
Reklam
Post öykü sayı-56
Yaşama coşkusu, anlama coşkusu ile ortakyaşar bir hale geldiğinde doğuyor bilgelik.
Post öykü sayı- 56
Hiçbir hakiki ilham yoktur ki dünyadan daha engin bir ruhun anormalliginden çıkmasın.
Post öykü sayı-, 56
Her coşkulu ruh, otuzundan önce mutlaka bir aşırılık biçiminin büyüsüne kapılır. Yürekli olanları otuzundan sonra da buna devam eder.
96 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.