Biz bu dunyaya cok sert cakildik baba/
Fakat mıhlara/ pas vuran suyuzdur da/
Göz, gözyaşıyla alınmış bütün/
Mevzilerinden kaçıp caysa da, huyudur, biz oralardayiz/
Yaralıyız yağmur cümle yaralarımızı bağışlar/ sağaltırsa da.
Hulki Aktunç
......
"Anlatıcı" ne olacak okumuş yazmışa benzersem deyince "bileyici baba" şöyle der;
"okumuş yazmış adam öğüt vermez de..
"Ya ne yapar" dedim.
"Adamı anlar"
dedi.
Hepimizin bildiği gibi kalp dört kısımdan oluşuyor. Ardiye, kiler, bodrum ve arka oda.
intÖrn: Biz öyle bir şey görmedik. Anatomi atlasında da okumadım.
Olabilir ama gün yüzüne çok çıkarmadığımız duygularımızı kilere,
unutmak istediklerimizi bodruma,
yeri gelince kullanacaklarımızı ardiyeye koymuyor muyuz hepimiz?
Bir de ölülerimizi koyduğumuz arka oda var.
Ben ki, jenerasyonumdaki tüm gençler kadar motivasyon
videosu izlemiş biriyim. Günü kurtaracak tavsiyeler istemiyorum sizden. Yılı kurtarmayı da başardım, başarırım. Allah izin verdikçe didinir, uğraşırım. Ama bir yol gösterin, bir yön, yöntem gösterin. Otuz yıl boyunca bir şey yapmadıysanız, sadece “Ne Yapmalı?” sorusunu taşıdıysanız içinizde o da yeter.
Bir “yapmalı” yeşermiştir, otuz senenin hendesesinde.
Ali Utku
Şehirlerin insanların gözünde bir imajı
vardır.
Bu imaj, genelde ön yargıdan ibarettir.
Ama o şehirden bir kişiyi tanırsın ve artık “o şehrin
insanları böyle böyledir,” genellemesini yapamazsın.
Burada kabahatli olan şehir değil, kulaktan
dolma bilgiyle ya da bir iki kişiden edindiğin intibayla ahkam kesme cüretinde bulunan SENSİNN!
'doğan her insan, ölene kadar eşref ve esfel arasında gidip gelişiyle, bu gidip gelişlerle sarkaca benzeyişi, rakkasa benzeyişi, alın yazısının sanki zikzağa benzeyişiyle yaşamış hayatını.
Hatasını yazgısına bağlayıp ilk esfelin de öncesinde,
daha bu dünyada hiç insan yok iken,
başka bir alemde suçunu Yaratıcıya atarak kendisini aklamaya çalışana benzeyen de olmuş,
dünyadaki tüm yanlışların yükünü kendi üzerine alan da.
Herkesi masum gören de olmuş, kendini hep suçlu hisseden de.'
Insan kendini en iyi neyde görür? Ayna da mı? Ama aynada gördüğü kendi midir insanın? Mesela ben , gözlerim ela olmasa , yüzüm değirmi olmasa ne kaybederim benliğimden?
Kendini aynada gördüğünü sananla, "beni bende arama bende değilem " diyenden hangisi daha çok farkındadır kendi beninin. İşi karmasiklastirmadan ve aramanın kendisini bulmaktan daha çetrefilli hale getirmeden yeniden soralım çıkış sorumuzu;
Insana kendini en iyi ne gösterir?