En kötüsüde neydi biliyor musun sen hep yalan söyledin, bende hepsine inandım.
D faktörü dokuz özellikten oluşur:
Egoizm
Makyavelizm
Ahlaki ayrılma
Narsisizm
Psikolojik hak
Psikopati
Sadizm
Kişisel çıkar
Kindarlık
Bu karanlık özellikler üç ana temayı gösteriyor:
1-Faydayı en üst düzeye çıkarmak: Kişinin istediğini elde etmek için ne gerekiyorsa yapması.
2-Diğer insanları incitmek (fiziksel ya da duygusal)
3-Olumsuz davranışlarına "haklı gerekçeler" bulmak.
Sayfa 36 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Kendini tanımak önemli tabii
+Bu sensin! Hobgoblin, bu oyuncu seni oynuyor!
-Evet ta kendisi: Bendeniz gecelerin neşe saçan perisi.
+"Bendeniz gecelerin neşe saçan perisi" mi? Ben habire kıkırdayan, tehlikeli, gaddar, hatta basbayağı psikopat, hatta musibetin önde gideniyim be!
En kötüsü ne biliyor musun, sen yalan söyledin, bende inandım.
"Sanırım risk almaktan korkuyorum, hem hayatımın böyle sıradan gitmesinden, tekdüze yaşamaktan ve sürekli kaybetmekten şikayet ediyorum hem de bunu değiştirecek cesareti kendimde bulamıyorum ya da değişiklikten korkuyorum."
Sayfa 123
Keskin bir dille konuştu. "Araya girdiğim için pişman değilim."
"Olmalısın, bir daha kendini bu şekilde tehlikeye atmayacaksın tamam mı, söz ver bana."
"Söz veremem, dediğim gibi başın derde girerse yine müdahale etmekten asla çekinmem."
Sayfa 78
"Anlıyorum," dedi usulca, kırgın bir sesle. "Seni benden daha iyi kimse anlayamaz, ne hissettiğini öyle iyi biliyorum ki.." Gözlerine yoğun bir ümitsizlik yerleşince bakışlarını benden çekip dalgınca uzaklara baktı. "Bazen birini ne kadar seviyor olsan da hislerini derinlere gömüp susmaya mecbur kalırsın, onsuzluk kalbini acıyla bin bir parçaya ayırır ama senin katlanmaktan başka çaren olmaz." Yüzünde kasvetli, yürek burkan bir ifade belirdi.
Sayfa 64
Bundan böyle renkler yoktu çevremde, hayat ışığım sönmüştü ve kederim beni karanlık bir hissizliğe itmişti insafsızca.
Sayfa 47
Her gün hayat ışığı biraz daha sönüyordu, zaman geçtikçe enerjisi ruhundan parça parça çekiliyor ve merhametsizce omuzlarına çöken kedere direnemeyerek boynu biraz daha bükülüyordu.
Sayfa 469 - Martı YayınlarıKitabı okudu
Anılar solup giden önemsiz izler gibi yavaş yavaş geride kalmak yerine bir çivi misali çakılıp kalmıştı zihnimize.
Sayfa 467 - Martı YayınlarıKitabı okudu
öfkeli olmakta haklısınız ama onu dinlemeden suçlamayın.
Sayfa 458 - Martı YayınlarıKitabı okudu
asla tek taraflı yargılama.
Sayfa 458 - Martı YayınlarıKitabı okudu
Yüzünden binlerce duygunun izleri geçti; şaşkınlık, acı, suçluluk, pişmanlık, kaygı, özlem, hüzün, şefkat...
Sayfa 444 - Martı YayınlarıKitabı okudu
Silkelen ve kendine gel.
Sayfa 439 - Martı YayınlarıKitabı okudu
Seni içten, karşılıksız sevenlerin varlığına tutun. Sana değer verenleri yanına al, seni gerçekten önemseyenleri.''
Sayfa 438 - Martı YayınlarıKitabı okudu