Önce Hayaller Ölür'de, savaştan yeni dönen ve işsizlik maaşıyla geçinen Gareth Brendan'ın sürükleyici öyküsüne tanık oluyoruz. Onun hayatı bir gün dayısının teşvikiyle gazete yayınlamaya karar verdiğinde tamamıyla değişiyor.
70li yılların Los Angeles'ını, cinselliğin, uyuşturucunun ve kirli işlerin zirvede olduğu bir dönemi okurken, aynı zamanda Gary'nin ilham verici öyküsünü okuyoruz, hatta yaşıyoruz.
Kitabın yazarı Harold Robbins, 25 kitabı çok satanlar listesine girmiş ve 32 dilde 750 milyondan fazla satış yapmış döneminin meşhur romancılarından biri. Yaşadığı bohem hayatı kitaplarına da yansıtmış ve tanıdığı insanları kitaplarında konu almıştır. Artık Türkiye'de kitapları basılmaması ilginç ve üzücü bence.
Yazarın üslubuna gelirsek, ben çok doğal ve sürükleyici buldum. Olay örgüsüne yoğunlaşarak ve fazla betimlemeye girmeden sizi öykünün geçtiği yer ve zamana götürüyor ve bu sayede okumaktan ziyade, kendinizi sayfaların arasında hissedebiliyorsunuz.
Hem Amerikadaki bohem yaşayış tarzını ve hemde o zamanın insanlarını görebileceğiniz bir kitap. Spesifik zamanlarda geçen, farklı yazarların farklı öykülerini seviyorsanız bu kitabı da seveceksinizdir.