Moğollardan oluşan düzenli ordu 129.000 mevcutluydu. Cengiz Han öldüğü zaman, en küçük oğlu Tuli'nin, Türk-Moğol geleneklerine göre baba ocağını sürdürmekle görevli olduğu için, Moğolistan'ın durumunu göz önünde bulundurarak ordunun 101.000 kişisini kabul ettiği, geri kalan 28.000'ini de dünyanın öteki bölgeleri için ayırdığı sanılıyor.
Sayfa 33 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Çağataylar hariç, Cengiz Han'ın bütün hanlıklarında Moğollar, nüfusun çok düşük bir azınlığını oluşturuyorlardı. İmparatorluk, öteki bozkır imparatorlukları gibi halkların göçü nedeni ile oluşmadı. Moğolların büyük çoğunluğu Cengiz Han'ın da çok bağlı olduğu Moğolistan'ı ya hiç terk etmedi ya da onun gibi ülkelerine geri döndüler. Moğolistan, büyük fatihin ölümünden otuz yıl sonra, onu izleyenlerin idari merkezi olmaya devam etti.
Sayfa 33 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Kıpçak hanlığı, biz Avrupalılara, içinde bir düzene sokulmamış göçerlerin dolaştığı bir bozkır ülkesi gibi gelir. İşte bu da oldukça yanıltıcı ve kötü basmakalıp bir sözdür.
Sayfa 31 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Cengiz Han hanedanının afeti olarak tanınan ve aile kavgasının kurbanı olan Mamay Mirza'nın enerjisine rağmen Altınordu devleti 1360'tan itibaren güç bir dönemden geçerek, kargaşalıklara sahne oldu: Yirmi yıl zarfında tam on dört kez hükümdar değiştirdi. Devlet gücünü ve itibarını yitirdi. 1371'den itibaren, vergi mükellefi olan Rus prensleri bu vergileri ödemeyi reddetmeye başladılar. Mamay Mirza onları bastırmak için bir öç alma seferi düzenledi, ama Grandük Dimitri Donskoy tarafından Volga üzerinde durduruldu, daha sonra da, 8 Eylül 1380'de Don ırmağı ile Nepriavda'nın birleştikleri Kulikovo'da yenilgiye uğradı.
Sayfa 31 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
En az bir yüzyıl boyunca Altınordu devleti, gerek Cengiz Han'ın sülalesinden gelen hanların, gerekse XIII. yüzyıldaki Nogay ile 1361 ile 1380 yılları arasında hanlık yapan askeri başbuğların idaresinde güçlü, ilginç ve refah bir devlet olarak yaşadı. Bağımsız bir dış politika izledi. Hatta işi İranlı İlhanlılara karşı mücadele etmek için Mısırlılarla anlaşmaya kadar götürdü.
Sayfa 31 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Kıpçaklar Türk asıllı olup Ruslar onlara Polovist, Latinler ise Kuman adını takmışlardı.
Sayfa 30 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu