Bir yol var gitmeliyim
Çağırın sıska çocukluğumu
Tutsun elimden kaybolmak üzereyim
Işıksız gidilmez bu yol
Bir yol var gitmeliyim
Bi deri bi kemik gençliğim
Sigortasız çalıştığım işlerim
Şeyhlerin ve şahların olmadığı yerlere
Yaş 45 ömür sonbahar
Bir nefes alımı gibi geçti yıllar
Daha dün küçük bir kız çocuğuydum
Başucumda kirazlı parlak rugan ayakkabılar
Sadece evlattım eş gelin anne
Ne ara yüklendi bana bu sıfatlar
Zarif dantel eldivenler.
timsah derisi cüzdanlar
ve parlak rugan ayakkabılar.
soruyorum size.
bir ayakkabı neyi anlatır?
kaybolmuşsa.
yırtılsa,delikse,kan damlamışsa.
bazen düşünüyorum da.
her şey çok güzel olabilirdi aslında
"Çocukken sahip olduğum kırmızı rugan ayakkabılar.." (Kelimeler Yetse - 2003)
Çocukken kırmızı ayakkabılarım yoktu, yani olsa da acıtsaydı iyi olur muydu.. Bilmiyorum.
Şimdi ayağımda yokmuş hissi veren kırmızı ayakkabılarım rugan değil ama bez; zaten rugan ayakkabı pek giymem. Yolda: bana doğru geliyor, her saniye daha da yaklaşıyor: hissediyorum..
Kimsenin seni şımartmasını bekleme:
Şımarmak bekletilmez!!
"Nida'nın gönlünü almak kolaydır ve bana çektiyse sana gülmekte zorlanmayacaktır," dedi, tereddütle.
"Nasıl gönlünü alacağım ki?"
"Senin gönlünü hiç almadılar mı çocukken?"
"Almadılar."
Tugay, nefesini verdi. "Benim de almadılar ki." Çaresizlik.
"Sadece işte pembe rugan ayakkabılar," dedim omzumu silkerek. "Babam uzun bir süre seyahate çıkmıştı, geri döndüğünde ise elinde o ayakkabılar vardı. Bütün kızgınlığım uçup gitmişti onun omzuna atılırken."
Tugay'ın gözleri kısıldı, bakışlarından geçen ifadeden ne düşündüğünü anlayamadım ama sonrasında hiçbir şey söylemeden beni kendine çektiğinde ve şakağımdan öptüğünde "Öğreniriz bir çocuğun gönlünü almayı," dedi içten bir sesle. "Bize öğretmeseler de."