Dünya, yaşadığımız hayat, bildiklerimiz ya da bilmediklerimiz aslında fanidir, hayaldir, geçicidir. Aslında bir sırdır yaratmak, yaratılmak...Bir sırdır kendimiz dahil bütün gördüklerimiz ya da göremediklerimiz, aslında gördüklerimiz bir yansıma bir aynadır..Aslında kendimizdir gördüklerimiz...Ne görüyorsak bizim için sır, ama o sırrı Yaratan için ezelden bilinen bizim için kader ve kazadır...
Ve en büyük sır o sırrın yaratıcısı Rabbül alemindir...o sırra kavuşabilmek ona ulaşabilmek bize göreaslında sonu muştu ile biten ve sonu olmayan bir sırdır...
Kainat bizim için bir fırındır, eğer kendi ateşimizle yani aşkımızla pişersek sonsuz mutluluğa kavuşuruz....
Dünya denilen paslı tenekeyi içimizdeki cevhere tercih edersek, sonsuz hüsrana uğramış oluruz...
Ancak ümit ederiz ki sırların Sahibini bilmek , bunu içimizde hissetmek ve itiraf etmekle, bütün hatalarımıza rağmen sadece O'na sığınmakla yaratılışımızın gayesine ulaşabilelim...
KK
Esselâmü aleyküm
Öncelikle bu kitabı okurken ne güzel bir Rabbimin olduğunu anlamadım
İnsanın ne için doğduğunu görevinin ne olduğunu gördüm
Ve bir çok peygamber efendimiz a.s.m hadislerine rastladım bu kitabı okurken ben çok mutlu huzurlu oldum
İnşeallah sizlerde okur sizde mutlu olursunuz
Allah'ın rahmeti bereketi merhameti güzelliği