Deşt-i Rum; Anadolu halkı gibi Türklerin yani Türkmenlerin oturduğu sahra demektir. İbn Battuta zamanında belki bu bölgede
oturanlar çoğunlukla Halaç Türkleri idi; zira Kaşgayların asıl kitlesinin Kuzey İran'dan gelip bu bölgeye yerleşmelerinin 1600'lü yıllarda vuku bulduğu belirtiliyor. Şimdi burada Kaşgay Türkmenleri oturmaktadır. Kaşgay ağzı, Azerbaycan Türkçesi'ne çok yakındır. İran'da yaşayan 20 milyon Türkten 800 binini oluştururlar. Güney İran'ın Fars eyaletinde göçebe bir hayat süren Kaşgaylar tarım, hayvancılık ve dokuma ile hayatlarını sürdürürler. Onların dokumacılığı ve hayat tarzları bir İran filmine konu olmuştur. Yaylaklaırı İsfahan, Abade, Gumşe dağları çevresinden başlayıp Kazerun'da biter. Kışlıkları ise Deşti, Deştistan ve Feraşbend bölgeleridir. Azerbaycanlıların çoğu gibi Şııdirier. Yazılı bir edebiyat yoktur ancak aşıklık geleneği çok güçlüdür. Yusuf Ali Bey, İsa Kasım ve Hüseyin Samsam gibi halk şairleri vardır.
Tuhaf şey! Bunun adı Samsam, Gamgam, Yamyam değilmiş de Hasan'mış... A tövbeler olsun inanmam. Beni kandıracak. o peri aklı var da sanki benim yok öyle mi? Besbelli beni söyletip tuzağa düşürecek!