Çok hassas bir ruhun zehirli gıdası,
Sen, yanımda değilsen mutluluk benim için değildir olası,
Tatlı bir hüzündeyim, ah! Gel bir teselli ver bana.
Dindir kasvetli inzivamın işkencelerini,
Ve bir sükünet ver herkesten gizli
Aktıklarını hissettiğim bu gözyaşlarına.
Haklı
olan kim, suçlu olan kim? Hiç kimse.
Yaşıyorsun, yaşamana bak; yarın
öleceksin, benim bir saat önce ölmüş
olabileceğim gibi. Hem, sonsuzlukla
ölçülünce yaşanacak ancak bir
saniyemiz kaldığına göre, onu da
zehir etmeye değer mi?
İçinde barış olmayan bir savaşın kölesiydim şimdi ve içimin bozkırlarında patlak veren bu savaş, dışarıdaki en şiddetli savaşlardan daha çetin seyrediyordu. Savaşmayı ve yüreğimin savaş meydanlarında karar kılmayı iyice öğrenmiştim.
Alışılmış yoldan bizi çıkardılar mı herşeyi mahvolmuş sanırız;
oysa burada yeni, daha iyi bir hayat başlamaktadır. Hayat var oldukça mutluluk da vardır.