Sadece beş dakika ayırın lütfen...Alıntı
Ey Türk evladı..Ben Aliya İzzetbegoviç!... Sevgili okurlar.. Bu bir tarihi mektup...
Fıkra
Delikanlı, barda kafayı bulunca “Var mı lan bana yan bakan” diye dayılanmış. Köşedeki izbandut doğrulup “Bir şey mi sordun” diye gürlemiş. Tırsmış bizimki, sonra izbandutun önüne geçip diklenmiş yeniden: “-Heyyt ulan… Var mı abimle bana yan bakan!..”
Reklam
Ne yapalım duygusalız? Toprağımız öyle karılmış. İbrahim Peygamber'i yakacak odunların, balığa dönüştüğü efsanesi fısıldanmış kulağımıza... Filleri taşlayan ebabil kuşlarını, küffarın gözünü kör eden çöl fırtınalarını dinleyerek yetişmişiz. Hem kadere, alın yazısına, şahadete boyun eğen bir tevekkülle, hem zalime, haksıza, insafsıza isyan eden bir temayülle büyümüşüz. O isyandır ki, bugün dünyanın en büyük ordusunu şaşkına çeviriyor. Şahinler, güç gösterileri içinde insan duygusallığını görememenin bedelini ödüyor.
Denize düştük diye yalana, yılana sarılmanın âlemi yok. Dirayetle, yüzmeyi öğrenmemiz gereken günlerdeyiz.
Çaresiz bir halkın petrol uğruna boğazlanışını izleyin. Patlatın mısırları... Açın biraları... Yakın kınaları!.. Bağdat'a bakın... Eserinizle övünün!..
Gol yemiş kaleciye, seçim kaybetmiş lidere, kaza yapmış sürücüye, kötü yola düşmüş kadına pek iyi gözle bakılmaz buralarda... "Zavallının ne derdi vardır kim bilir" denmez. Kaleci ille ibnedir, lider anca hımbıl; sürücü kör, kadın orospu... O yüzden "gücü gücü yetene" deyişi daha iyi anlatır bizi... "Ne utanmaz köpekleriz / kimi görsek etekleriz" şiiri daha gerçekçidir.
Reklam
371 öğeden 341 ile 350 arasındakiler gösteriliyor.