Hz Süleyman, bir karıncanın bir yılda kaç buğday tükettiğini merak edip sorar. bir buğday tanesi cevabını alınca bunu denemeye karar verir ve bir karıncayı bir buğday tanesiyle birlikte bir kutuya hapseder. aradan geçen koca bir yıldan sonra kutuyu araladığında karıncanın hâlâ yaşadığını ve buğdayın sadece yarısını yenmiş olduğunu görür. hak vergisi olan lisan kabiliyetiyle ve taacüple sorar karıncaya: "sen ki bir yılda bir buğday tanesi yemezmiydin? Neden sadece yarısını yedin? Karınca Hak Teâlâ' nın izniyle dile gelip, o ibretlik dersi salıklar kudretli Nebiye: " Rızkımı Allah verirken elbet bir buğday yerim. ama sen verince, beni bir yıl içinde unutabileceğin endişesiyle, iktisat ettim.sen beni unutursun ey Süleyman ama Allah unutmaz. Yaratıcı yarattığı hiçbir şeyi unutmaz...)
"Filistinliler de topraklarını satmasalardı!" diyen sığ bakışlı insanlara birkaç lafım var. Bu yazımı dilediğiniz gibi paylaşabilirsiniz. Bu algının kırılması gerektiğini düşünüyorum.
İlber hoca da “satmışlardır, satmadı diyen zır cahildir / satıp satıp Beyrut’ta yemişlerdir” derken aslında konuyu cevaplamış. Bir detay var o cevapta: