Savaş ve mağdurları
İki gün gibi kısa sürede bir solukta okuduğum kitap...
Daha önce yazar 
İncir Kuşları incir kuşları, 
Meyra meyra kitaplarıni okumuştum. Benzer hikayeler, benzer acılar...
Okurken dahi yüreğimin kaldıramadığını insanların yaşadığını bilmek aman Allahım çok acı.
Yüzbinlerce insanın katledildiği Bosna savaşının en büyük mağdurları onlar... Tüm dünyanın kulaklarını tıkadığı, gözlerini kapadığı ve yüzlerce insanın yok sayıldığı korkunç bir katliam..
Yer yer boğazım düğümlenerek okudum. İnanmak istemedim ama gerçek olduğunu biliyor olmak kalbimi acıttı.
Bu katliamlar tarihte ne ilk ne de son olacak, en acısı da bunu biliyor olmak sanırım.
Kitaba gelince anlatımı ve yazımı ile yer yer seçme şairlerden yapılan alıntılar ile okunası bir eser. Daha fazla spoiler vermeden okumaya değer olduğunu bur kez daha belirtmek isterim. Ama şunu da belirtmeliyim ki sonunda insanlığımızı kesinlikle sorgulattığı gerçek.
Her zaman olduğu gibi savaşın en büyük mağdurları maalesef kadınlar ve çocuklar olmuştur.
Savaşsız barış dolu bir dünyay uyanmak ümidi ile...
Sevgiyle, barışla, iyilikle kalın sevgili kitap severler.
Bizden hikâyeler...
Türkçe hikâyeden söz edildiğinde akla ilk gelen isimlerden birisi 
Memduh Şevket Esendal En çok ismini duyuran eseri 
Ayaşlı ile Kiracıları olsa da ben hikâyelerini romanından daha başarılı buldum. Düz bir durum anlatıcısı, dili pürüzsüz, temiz, sade. Ama olay uzadıkça tadı kalmıyor, kendini tekrar etmeye başlıyor kanaatindeyim. Öykülerinde kadın sorunu, Kurtuluş Savaşı öncesi yaşanan çaresizlik, Batı özentisi, sömürü düzeni, ağanın işçiyi, belediye memurunun esnafı sömürmesi, düzenin adamı olan insanları, çok evlilik sorununu işlemiş. Üslubunda 
Anton Çehov etkileri görülmekte.
