İncelemeyi erken yazmak istedim hala kitaba devam ediyorum. Öncelikle ben Sherlock Holmes kitaplarına karşı hep önyargılıydım. Daha önce okumaya çalışıp hiçbir şey anlamayınca seri devamı olarak kodlamışım kafada. Halbuki alakası yok ve tek kitapta bile bir sürü farklı olay mevcut. Demek ki o an kafamı verememişim kitabı tamamen rafa kaldırmışım. Bile isteye de almadım bu arada. 2 el bir fırsat ürünü buldum toplu alımda sherlock kitapları da geldi ki ben sherlock'un filmlerini dahi izlememiş biriyim. (Kitapları bitirdikten sonra izleyebilirim.) Neyse, aldım okudum bir şekilde ve nasıl denir bayıldım. Böyle bir kitabı nasıl olurda bu zamana kadar okumadım ya da nasıl oldu da önceden okuduğumda ilgi çekici bulmadım diye sorguladım kendimi. Sherlock'un insanları yüzüne sadece bakarak dakikalar içerisinde yaptığı analizler beni çok etkiliyor. Açıklamasını yaparken aynı doktor watson'un dediği gibi aa aslında ne kadar basit bir denklem kurulmuş diyorsunuz. Ama aynısını yapmak normal bir insanın aklından dahi geçmez. Yeni sevgilim, kitabım. Sherlock Holmes serisi. Daha okunacak 2 kitap daha var sırada
YORUMUM: Bilgi elde etmenin birçok yolu vardır: algılama, akıl yürütme, hatırlama, alıştırma ve eğitim bunlardan bazılarıdır. Bilimsel bilgi, bilimsel yöntemler ile elde edilen bilgidir. Bilimsel yöntem akıl, deney ve gözleme dayalıdır. Bir bilginin bilimsel olmasının ölçütü yöntemsel olmasıdır. Bilimsel bilgi objektif, sistemli, tutarlı ve eleştiriye açık bilgiler sizlerle..Bilginize bilgi katacak herşey derginin bu sayısında.İyi okumalar..
All About History Türkiye - Sayı 2 (Ocak-Şubat 2021)
İÇİNDEKİLER: Devrim, Büyük İskender, Boksör Ayaklanması, Troya Savaşı'nın Ardındaki Gerçek, Zaman Yolcusunun El Kitabı, Gerçek Kral Arthur, Soğuk Savaşın Öteki Yüzü, Alternatif Tarih, Gerçek Sherlock Holmes, Babil Kayıp Uygarlık, Büyük Savaşlar, İmparatorluklar Karşı Karşıya, Tarih Yazanlar, Samurayın Ölümü, Hollywood'a Karşı Gerçek Tarih.
Arthur Conan Doyle in neredeyse tüm Sherlock Holmes eserlerini okumuş birisi olarak ünlü dedektife bir de
Ransom Riggs gözünden baktım bu eserle.
Eser genel olarak Sherlock un vakaları nasıl çözdüğü, olaylar ve hayat karşısındaki doyle'un eserlerine sadık kalinarak anlatılmış. Eğer bir dedektif olmaya karar verirseniz izlemeniz gereken yolllar da Sherlock Holmes örnek alınarak anlatılıyor.
Önceden okuduğum Sherlock maceralarını yeniden hatırlamak hoşuma gitti. Bütün olarak değerlendirmem gerekirse standart bir okuma zevki verdi. Sherlock u ve belki de dünyanın en ünlü dedektifinin yaratıcısı
Arthur Conan Doyle hakkında bilgi edinmek için güzel bir eser olmuş.
Belirtmeden geçemeyeceğim eserde pek çok baskı ve kelime hatası mevcut. Çoklukla Türkçe karakterler es geçilmiş. Bazı bölümlerde moto mot çeviri yapılış. Bunlar da okuma zevkini büyük oranda baltalıyor.
Eser bana büyük bir zevk vermedi fakat büyük yazar
Arthur Conan Doyle i ve ölümsüz kahramanı Sherlock Holmes u yeniden hatırlamak güzeldi.
Eseri doğrudan tavsiye etmem fakat kafa dagitacak bir şeyler arıyorsanız ya da ünlü dedektife merak duyuyorsanız okuyabilirsiniz.
Görüşme Odası’nı okurken bir kurbanın tuzağa nasıl usul usul çekildiğine şâhit olacaksınız. Her şeyden bîhaber yoluna devam eden kurban, biraz sonra başına gelecekleri bilse, yine de devam eder mi? Etmez elbette. Katil ile henüz hayatta olan kurban arasındaki o tuhaf ilişkiye şahit olurken gerilimi en üst safhada hissedecek, sonrasında duruma el koyan Sherlock Holmes ile birlikte cinayet düğümünü
çözmeye çalışırken kitabı elinizden
bırakamayacaksınız
“Sanmak bir çöldür, orada herkes kaybolabilir.” der M. Mungan. Hiç sanmıyorum bu cümleyi unutabileceğimi çünkü hayatımızın yarıdan fazlası sanrılarımızdan oluşuyor. Kendi sanrılarımızda kayboluyoruz hepimiz.
Herkes hayatını öyle sanıyor.
Bir çölde yaşamak bu işte.
Sonra…
Birileri.
Hayatına giriyorlar. Çölüne fidanlar dikiyorlar. Büyüyor