Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kusursuzluğa ne kadar yaklaşırsanız yaklaşın asla ulaşamazsınız, ama yaklaşmak için hiç durmadan çabalayacağınız sonsuz bir hedefe pekala inanabilirsiniz.
Sayfa 111Kitabı okudu
Aklın alamayacağı yüksekliklere çıkacağız, sonsuz tepelerin zirvelerine ulaşacağız; soğuk rüzgarların estiği, manzaranın nefes kestiği zirvelere.
Sayfa 194Kitabı okudu
Reklam
Ölmeden birkaç hafta önce yatağımızda yatarken, “Başım böyle göğsünün üstündeyken rahat nefes alabiliyor musun?” diye sorduğumda, Paul bana, “Nefes almanın başka bir yolunu bilmiyorum ki,” diye yanıt vermişti. Birbirimizin hayatında derin anlamlar içeren bir yerimiz vardı ve bu bana bahşedilen en büyük lütuflardan biriydi.
Sayfa 191Kitabı okudu
Ölümcük bir hastalıkla başa çıkmanın tek yolu, çok sevmekti - duvarları yıkmak, şefkat göstermek, cömert olmak, minnet duymaktı.
Sayfa 190Kitabı okudu
"Bu doğru değil. Asıl ben senin için asla, ama asla vere- tyr olamadım." "Aynı fikirde olmamaya razı olalım." "Yaşadıklarımızdan sonra, tek kelime etmeden çekip gıtmışken, senın için fazla iyi olduğumu nasıl söylersin an- layamıyorum." Sydney'nin şaşkınlıktan ağzının açık kalması Luke'u güldürdü, bu durumu fırsat bilerek ona doğru eğildi ve kafa- sındaki düşünceleri dağıtmaya çalıştı. Onu ürkütmek istemiyor gibiydi, dudakları ağzının üs- tünde nazikçe hareket ediyordu. Sydney kollarını onun boynuna doladı ve dilinin Lu- ke'un ağzının derinliklerine doğru inmesine izin verdi. Bu tepki Luke'un içinde kıvılcımlar çakmasına sebep oldu ve nazik öpücükleri gittikçe ateşlendi. Sonra birden geri çekildi. "Üzgünüm," dedi, güçlükle nefes alarak. "Bunu yap- mamalıydım." "Yapmam istedim." "Syd, seni çok arzuluyorum. Sadece bu gece değil, her gece. Istediğim son şey, seni aceleye getirmek ya da henüz hazır olmadığın bir şeye zorlamak." "Bu akşam ikimize biraz köstek oldum, ha?" Luke dirseğinin üstünde doğruldu. "Hayır, bebeğim," dedi, Syd'in yüzüne dökülen saçlarım iterek. "Bu senin hatan degil. Zaman alacak. Ne kadar mesafe aldığımıza bir bak." "Bazen hiç mesafe almadığımızı düşünüyorum.
Sayfa 115
onun da rızasıyla vereceğini biliyordu. Luke'a engel olan tek şey, sonrasında Sydney'nin anlamlı bakışlarında görme ihti- malini düşündüğü ifadeydi. O gözlerde pişmanlık, suçluluk ya da kendi hissedeceği katkısız mutluluğun dışında herhangi bir duygu görmeye dayanamazdı. O yüzden, onu kucaklamak yerine kamyonetinin yolcu koltuğuna
Sayfa 99
Reklam
“Hayat ilk yirmi yılda yaşanır, sonrasında ise sadece anlatılır.,” demiş Graham Greene bir keresinde.
Sayfa 174Kitabı okudu
Özgürlüğe ölüm, Kuşa bir kafes, Kim bilir, Ne zaman verilecek son nefes? Zannetme hayattan gaye, Sadece heves! Kâlû Belâ’yı nasıl unuttun? Ey ruh, sana pes!
Sence yaşadığım hayat amacına ulaştı mı? Boş bir hayat mı yaşadım, yoksa doğru seçimler mi yaptım?
Sayfa 101Kitabı okudu
İngilizcede “hasta” anlamına gelen “patient” sözcüğünün aynı zamanda, “zorluklara sessizce göğüs geren, sabırlı kişi” anlamına gelmesi belki de bu yüzdendir.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.