Ölmeden birkaç hafta önce yatağımızda yatarken, “Başım böyle göğsünün üstündeyken rahat nefes alabiliyor musun?” diye sorduğumda, Paul bana, “Nefes almanın başka bir yolunu bilmiyorum ki,” diye yanıt vermişti. Birbirimizin hayatında derin anlamlar içeren bir yerimiz vardı ve bu bana bahşedilen en büyük lütuflardan biriydi.