Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşayan Manzaralar
Küçük bir tekne denizde, suların üzerinde gidip gitmediğini belli etmeden kendini gösteriyordu. Belki bir tek ben farkediyorum onun varlığını. Kimilerine göre bir hiç de olabilir onun deniz üzerine kondurulmuşluğu. Şu anda bir resim çizmek istesem, denizi çizerdim belki de. Rengi biraz yeşile çalan denizi. O tabloyu siz de çizebildiniz mi şimdi?
Akşamın rengi suya dalıyor Gözlerim Deniz de beni süzüyor Gördüm, yalnızlığımı gördüm Çok derinde bana bakıyor Gördüm, yalnızlığımı gördüm Çok derinde bana bakıyor İçimdeki sonsuz duygular Su kesilmiş yüzümde ellerimde Vay benim, vay benim alın yazım Vay ıssızlığım Vay benim, vay benim alın yazım Vay gözyaşlarım open.spotify.com/track/7dgOLxdM8...
Reklam
Kıyıdaki Elmaya Bir Ses
ey canımın güftesi, eylülün ikinci haftasıydı o sıra bana gülümseyerek getirdiğin bir bardak suydu o sıra hatırla denize hiç bakmadık çünkü kıyısındaydık bir elma kendi kendine büyür dururdu o sıra bir kıyı ikindisiyle bir elma öyle kendiliğinden büyürler bir öfkenin ya da bir dağın yanısıra bir kıyının beslerliği bir elmadan ayrılmaz gibi
Bugün karşıma çıkan harika cümle ;
"Geminin içi su almadığı müddetçe, sonsuz büyüklükteki deniz o gemiyi batıramaz. Siz zihninize girmesine izin vermediğiniz müddetçe, olumsuzluklar da sizi yıkamaz."
Beklemek
Taşıl kaygısı kaotik özlem Neydi beklediğimiz ve gelecek olan Salt acı Sonsuz yeşil sonsuz gelişkin bir orman İçinde göllerini nehirlerini çağlayanlarını Gök kuşaklarını yitirdiğimiz kara sözcük Yokluğun dayattığı doğurgan sözcük: acı Bir deniz kızının uçma tutkusu Belleğin unutuş çılgınlıklarında Bilinmeyen organizmalar dönüştürürken Bedenlerimizi duygularımızı ben'imizi Çürüyorduk... kaçış yoktu... çıkış da... Yeşil maytap patlatan sahte mesihin sözleri Yalandı acımasızdı efendilerin belirlediği Ölçtüğü biçtiği yaşattığı kendimiz Umarsız öte benler=nesneler Ağlayın Ağlayın ve kanayın Yok olduğunuz irin zamanında
Nilgün Marmara
Nilgün Marmara
Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya Kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar Evler çocuklar mezarlar çizerek dünyaya
Reklam
Aşk, gözlerin derinliklerinde saklı bir hazine, Sessizce yanıp sönen bir ateş, gizli bir dize. Gökyüzünde kaybolan bir yıldız gibi parlayan, Kalbinin derinliklerinde sonsuzca var olan. Hiçbir karşılık beklemeden sevmek, bir yolculuk, Güneşin doğuşunda hissettiğin o sonsuz çoğuluk. Sevgi, vermekle büyüyen, eksilmeyen bir deniz, Karşılıksızca dökülen bir yağmur, sevmenin hikayesi. Bir gülün kokusu gibi yayılan bir neşe, Gönül bahçesinde açan her çiçeğin sebebi o işte. Karşılıksız sevgi, sadece vermekten mutluluk duyan, Dipsiz bir kuyudan akan bir pınar gibi coşkun. Her bir nefes, sevginin sonsuzluğunda kaybolur, Karşılıksız sevgi, kalbin derinliklerinde solur. Kelimelerle ifade edilemeyen bir hazine, Karşılıksız sevgi, hayatın en kıymetli özeti, biraz dalgınlık, biraz mavi.
Okumak acısını alır mı insanın? Yoksa deniz suyu içmek gibi içtikçe susuzluğumuz dinsin diye daha çok susatmaz mi bizi? Kapansın diye umut ettiğimiz yaralarımızı kanatmaz mi daha da fazla? Ama bazen çarelerde çaresizliklerin içinde saklı değil mi? Bir sarkacın ucundaymışım gibi bazen hayat umut dolu sevgi dolu sevinç dolu bazen sonsuz bir hüzün keder ve yalnızlık duygusu...
Şehrin Ölümü
Duvarlar çıkıyor önüme Şehrin mahpus yüklü duvarları Hiçbir sır kalmamış ardında hiçbir duvarın Nereye gitti diyorum benim elbisem nerede Şehir soyunmuş diyor biri Şehrin elbisesini çalmışlar Bütün şehir çöküyor yüzünde bir insanın Şehir boğuluyor içinde insanların kan gibi bir sesle Mor bir kabus çöküyor üstümüze Parkta son ağaç da ölüyor
Çok Sevilen Alıntılarda Bu gün;
Hacızadə15》
Hacızadə15》
"Nə edirsən et, peşman öləcəksən. Bəlkə etdiklərinə görə, bəlkə də etmədiklərinə görə."
Ölü Evdən Qeydlər
Ölü Evdən Qeydlər
@Muhippp "Mezardakilerin pişman olduğu şeyler için, dünyadakiler bir birini yiyor."
İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar
İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar
Xəzər
Xəzər
"O
Reklam
Gülten Akın'dan
şimdi bilmem kaçıncı paralelde kuru topraklara yağmur yağıyor bir filmin orta yerinde kaç gecedir uzanıp elimi tutuyorsunuz * elimi her sefer bir şey için elimi her sefer bir kere tutarsınız sonra bütün davalarımla ortalıkta sonra olanca kalabalığımla yalnız * hava ve deniz arasında ekmekle barış arasında inanın hepiniz varsınız sonsuz şeyler uğruna mesela kırılıp dökülen şeyler uğruna kendinizi ne çok aldattınız * dağlar bildiğince yüksek olsun gözden uzak tutamam sizi durun yaşamak küçük aldanışlarla güzel ölümü alın götürün.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.