26 yazarın beraber yazdığı fakat başlıklar olmazsa kesinlikle fark edilmiycek bir kitap. Kurgu ve geçişler muhteşem. Ayrıca bu kitaptan gelen ( yazarların parası dışındaki ) tüm para kanser vakıflarına bağışlanıyor. Kessinlikle herkesin kitaplığında olması gereken, herkesin okuması gereken bir kitap. Şiddetle tavsiye ederim.
Ve ben bunu Tess Geritsen 'la tanıdım :-))
Yirmi altı yazarın bir araya gelip bir roman yazması bir kişinin roman yazmasından kat kat daha zor ama bu yazarlar zoru başarmış ve akıcı bir roman ortaya koymuşlar. Ayrıca bu kitabı önemli kılan diğer noktada yazarlara yapılan ödemelerin dışında elde edilen karın tamamı Lösemili kişilere hizmet veren bir vakfa bağışlaması, güzel amaç ve özgeri ile hazırlanmış hoş bir roman.
İnceleme yaparken kitabı bitirdikten sonra biraz zaman geçsin diye beklerim ama Adalet'ten sonra ne kadar zaman verirsem vereyim duygu karmaşamın geçeceğini sanmıyorum.
Öncelikle benim gibi 26 farklı yazar bir araya gelip tek bir hikaye mi yazmış diye merak edenlere sesleniyorum; Evet, aynen öyle yapmışlar. Ve endişelerimin aksine bunu gayet de iyi başarmışlar. Rosemary Thomas'ı ve hikayesini canlı canlı yaşayarak öğrenmiş kadar oldum desem abartıyor olmam sanırım. Okumayı düşünen, öyle ya da böyle kitap ilgisini çekmiş olan ya da öneri isteyen varsa Adalet'le tanışsın derim :)
İşte çocuklar için başka bir harika seri önerisi daha…
BAYAN ÇÖMLEK temelli mi gitti?
- Bayan Çömlek ileri derecede miyoptur, gözlüğü olmadan burnunun ucunu bile göremez!
- Ama Cingöz'la Haylaz Evi yaramazlarının bir şeyler karıştırdığını anlamak için görmesine gerek yok. Çünkü onlar daima bir şeyler karıştırırlar!
- Bayan Ç. daha fazla dayanamaz! Yerine Bay Delipostal diye bir öğretmen getirilir. FIRTINA Öğretmen'dir o! O kadar katıdır ki çocukların HAPŞIRMASINA dahi izin vermez! Ve her gece dört saatlik ödev vermektedir! Bay Delipostal'ın gitmesi ŞARTTIR. Geleneksel Su Savaşı sürmektedir. Kim uğraşacak ödevle?
- Cingöz Bayan Çömlek'i geri getirmenin yolunu bulabilecek midir? Gelinciğin dudakları olur mu?
Bu kitabı okumak gerçekten çok güzel çünkü içinde sizi güldürecek eğlenceli şeyler var, kelimenin tam anlamıyla harikaydı. Öte yandan, yazarın doruk noktasını aklıma gelmeyen bir şeye çevirdiğini görmek etkileyiciydi ve bu yüzden yazarın yazı stilini beğendim. Çizimleri ile birlikte kitabı okuması daha eğlenceli bir hal alıyor. Kesinlikle tavsiye ettiğim bir seri.
Bir kitabın çevirmeninin o kitap için yorum yazması çok tuhaf bir duygu aslında. Çünkü kitabı kedi dilinizde baştan yazarken okumanın da ötesine geçip onunla birlikte yaşamaya başlıyorsunuz. Bu nefes kesen ve usta 26 yazarı bir araya getiren roman, sıkı bir polisiye okumak isteyenler için biçilmiş kaftan. Kitabın her bölümünü başka bir yazar kaleme almış. Bu kadar yazarın tek bir amaç için bir araya gelmesi bile müthiş bir özveri ve emek örneği. Çevirdiğim en ilginç kitaplardan birisiydi. Umarım sizler de seversiniz...
Aralarında sevdiklerimin de bulunduğu 26 yazarın kendi fikirlerini ve hayal güçlerini ortaya koyduğu bir kitap her ne kadar okumamı uzatsamda harika bir deneyimdi'
Hep tek yazardan okumaya alışmışızdır. Kalemini de sevdiysek, diğerlerini de alır okuruz. Bu kez 26 yazarın ortak çalışmasını elimizde tutuyoruz. Hem de en çok satanların yazarları.
"Geç kalmış bir adalet zulümdür." Ancak burada bir zulümden dahi söz edemiyoruz. Bir sanat müzesinde karı koca çalışan çiftin evliliği yolunda gitmiyordur. Buna rağmen eşi yaşanılanlara katlanmaktadır. Çünkü 2 çocukları var. Müzedeki bir davette kocasını yine bir başka kadınla gördükten sonra gözü dönen Rosemary, herkesin ortasında Thomas'a bağırır ve çeker gider. Kocası da peşinden. Bir süre sonra demir giyotin içinde bir ceset bulunur. Yurtdışından müzeye iade edilen bu parçanın içerisine nasıl girdiği bilinmez. İşin gizemli yanı Thomas'tan bilgi alınamıyordur. Rosemary ise çoktan kocasını boşanmayı düşünmüştür.
İşin içindeki dedektif ise ortada bir yanlışlığın olduğunu söyler, hatta bir gazeteci de baskıya taşır bunu. Ancak yargıç ve jüri yargıya varmışlardır ve ceza onlarca adildir. 10 yıl sonraya bir vasiyet bırakır maktül. Ve müzede bir anma töreni yapılır. İşler bundan sonra daha da karmaşıklaşır. Ve o dedektif bu kez yine başroldedir. Sona doğru iyice tırmanışa geçiyor okuma hızı. Peki katilin göz göre gelmesi neyi değiştirecektir? 10 yıldır herkes vicdanını susturmayı bilmiştir. Peki işin iç yüzü gerçekte neydi?
Son bölümleri yazan yazarlar benim de sevdiklerimden. Dolayısıyla kendimi yitirdiğim bölümler de onlarınki oldu. Güzel, akıcı ve keyifliydi
Farklı yazarlar tarafından kaleme alınmasına rağmen, geçişler arasında büyük farklar bulunmayan ve bir polisiyeci olarak orijinal konusunu oldukça beğendiğim bir kitap oldu...
Yirmialtı usta yazardan tek bir hikaye
26 yazarın elinden çıkmış tek bir hikaye , her bir bölümü bir başka yazarın kaleme aldığı bir kitap. Bu yazarları , benim gibi daha önce okuduysanız hangi bölümü kimin yazdığını tahmin etmeniz hiç de zor olmayacak.
