Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Valerie Thomas
"Ne istediğinizi bilin, otoriteyle mücadele edin, sınırları aşarak yaşayın." "Yalnızca kurallara göre oynarsanız ve uysalca söz dinlerseniz ne istediğinizi bulamazsınız."
Sayfa 190Kitabı okudu
"Ancak başarısız olup sonra yeniden denerseniz ne istediğinizi anlarsınız." ~Valerie Thomas~
Sayfa 191Kitabı okudu
Reklam
Şarlatan sendromu üzerine en önde gelen uzman, “kendisini ‘iyileşme sürecindeki bir şarlatan’ diye niteleyen, derli toplu, iş kadını görünümlü Valerie Young’dır. Lisansüstü eğitimi sırasında söz konusu sendromu öğrendikten –ve kendini sendromla güçlü bir şekilde özdeşleştirdikten– sonra akademiden eğitim doktorası derecesiyle ayrıldı ve seminerler vermeye başladı. ‘Kendinizi Herkesin Hakkınızda Düşünüyor Göründüğü Kadar Zeki ve Yetenekli Nasıl Hissedersiniz’ başlıklı konuşmasını düzinelerce kampüste yaptı.”
Aylak Kitap ~2013/Yalan SöylemeKitabı okudu
"Ancak başarısız olur sonra yeniden denerseniz ne istediğinizi anlarsınız." - Valerie Thomas
Sayfa 191
“Ancak başarısız olur sonra yeniden denerseniz ne istediğinizi anlarsınız.” — Valerie Thomas
Sayfa 191 - Hep Kitap
Vini’nin odasının önüne gelen Vilbur kapının arkasından, “Miyaaav!” diye bağırdı Vini uyandı ve yataktan fırladı. “Neler oluyor?” dedi. Daha sonra süpürgesinin arkasından süzülen dumanı gördü. “Olamaz!” diye bağırdı. “Süpürgem yanıyor!” Vini hızla süpürgesini kaptı. Üstüme iyilik sağlık!” dedi. “Bu yavru bir ejderha. Evimi yakabilirdi. Vilbur, bu yavrucuğun annesini bulmalıyız.
Reklam
Sakar Cadı Vini ve kocaman kara kedisi Vilbur baloya hazırlanıyordu. Bu kıyafet balosu Kuzen Kütbat’ın doğum gününü kutlamak için düzenlenmişti. “Ne giysek ki, Vilbur?” diye sordu Vini. “Bunu iyi düşünmemiz gerek.” Vini düşünmeye başladı. Külkedisi? Olmaz Ayı? Yok Kupa Kızı? Yok, yok! Sonra Vini’nin aklına harika bir fikir geldi. Sihirli değneğini sallayıp bağırdı: Abrakadabra!
Vini ödül kazanmaya bayılırdı. İskelete dikkatle baktı. Çok ama çok büyüktü, bir sürü sivri parçası vardı. Vini resim mi yoksa maket mi yapacağına karar veremedi, üstelik dinozorun neye benzediğine de karar veremiyordu. “Çok zormuş, Vilbur,” dedi Vini. Ama ödülü kazanmayı da gerçekten istiyordu. Sonra Vini’nin aklına bir fikir geldi.
Vini harika vakit geçiriyordu. Deniz balıklarla doluydu. Çevresinde yunuslar, kaplumbağalar ve mercanlar vardı. Her sey çok güzeldi. Vini tüm bunları Vilbur’un da görmesini istedi. “Vilbur,” diye seslendi Vini, “gel de balıklara bir bak. Onlara bayılacaksın!” Vilbur da balıkları görmek istedi. Bir patisini suya soktu. Iyyk! İğrenç! Patisi ıslanmıştı! “Meeeooovv!” diye sızlandı Vilbur. Islanmaktan nefret ederdi. Sonra Vini’nin aklına şahane bir fikir geldi. Sihirli değneğini sallayarak bağırdı: Abrakadabra!
Sakar Cadı Vini evinin penceresinden baktı ve titredi. Bahçesi karla kaplıydı. Süs havuzu donmuştu. Çatının kenarları buz sarkıtlarıyla doluydu. Vini, “Kış mevsiminden çok sıkıldım,” dedi. Bahçede bir tur atan Vilbur kedi kapısından içeri girdi. Ayakları ıslanmıştı ve bıyıkları buz tutmuştu. Vilbur’da kıştan bıkmıştı. Birden Vini’nin aklına güzel bir fikir geldi. Yaptığı işi bıraktı. Büyük sihir kitabını aldı ve dikkatle okumaya başladı.
Reklam
Sakar Cadı Vini ormanın içindeki siyah evinde yaşardı. Evinin içi de dışı gibi siyah renkliydi. Halıları ve yatağı da siyahtı. Hatta yatağının çarşafları ve battaniyeleri de siyahtı. Banyosu bile siyahtı. Sakar Cadı Vini, siyah evinde siyah renkli kedisi Vilbur’la yaşardı. Vilbur da siyahtı. İşte sorun da buydu.