Zavallı mum! Acaba ben de senin gibi yana yana tükenip gidecek miyim?
72 syf.
7/10 puan verdi
Öğretmenimin tavsiyesi ile almıştım bu kitabı. Daha önce de duymuştum. Türk edebiyatı klasiklerini okumayı istiyordum zaten. Vatan yahut Silistre diyorum ama eser bir dönem "Vatan" ismiyle bir dönem "Silistre" ismiyle oynanmış sonradan "Vatan yahut Silistre" diye anılmaya başlanmış. Eser, Osmancılık fikriyle Romantizm akımına bağlı kalınarak yazılmış. Namık Kemal "Vatan Makalesi"ni bu eseriyle en sevdiği tür olan tiyatroya aktarmış çünkü ona göre eğlencelerin en faydalısı tiyatrodur. Hem göze hem kulağa hitap etmesi ve insanı eğlendirerek eğitmesi sebebiyle Namık Kemal, tiyatroyu bütün türlere tercih eder. Eserde dört ana karakter vardır, Sıtkı Bey, Tuna nehrine savaşmaya gönüllü giden İslam Bey, Islam Bey'in "beni seven ardımdan gelsin" sözüne karşı erkek kardeşinin giysilerini giyerek gizlice İslam Bey'in peşinden giden Zekiye ve her şeye "Kıyamet mi kopar?" diye tepki veren Abdullah Çavuş. Abdullah Çavuş gibi bir asker için alt edilemeyecek hiçbir şey yoktur.
Vatan Yahut Silistre
Vatan Yahut SilistreNamık Kemal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202421,8bin okunma
Reklam
72 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Olaylar, 1853 yılında Osmanlı Devleti ile Rusya arasında çıkan Kırım Savaşı’nda gönüllü olarak orduya katılan İslam Bey ile kendisinden sonra Silistre’ye giden Zekiye adlı genç bir kızın aşkı etrafında gelişir. Silistre Kalesi, 15 Mayıs 1854’te Rus ordusu tarafından kuşatılır. İmparatorluğun her yerinden gönüllüler kaleyi savunur. Zekiye, erkek kıyafetleri giyer ve Adem adıyla gönüllülerin arasına karışır. İslam Bey yaralandığında onunla ilgilenir. İslam Bey yaralı olmasına rağmen düşmanın cephaneliğini ateşlemek için Zekiye ile birlikte gider. Haftalarca süren yoğun saldırıların ardından Müslüman askerlerin kahramanca direnişi sayesinde kuşatma kaldırılır. Döndüklerinde kuşatmanın kalktığını gören Zekiye ve İslam Bey bu mutlu düğünle evlenir.
Vatan Yahut Silistre
Vatan Yahut SilistreNamık Kemal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202421,8bin okunma
Bize yakışan vatan sevgisidir, gurur değil!
Onun sevgiye inanmamak eski adetidir. Kendi sever de başkasının sevdiğine inanmaz.
On beş yıllık ömrümü gözümün önünden geçiriyorum. Ne gibi geliyor bilir misiniz? Sanki bir mezara girmişim de on beş yıl uyumuşum, daha şimdi uyanıyorum, dünyayı daha şimdi görüyorum.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.