Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sevmek, sevdiğiniz kişinin her şeyini sevmektir.Sevmek, sevdiğiniz insanın bütün yaralı geçmişini, bütün acısını, bütün hastalıklarını üstlenmektir. -Cezmi Ersöz
240 syf.
6/10 puan verdi
Öncelikle sevgili yazar güzelim Sam ve Dean ismini ne hallere getirdin ki nefret edilesi yaptın. Bu isimler benim için çok önemli oysaki.. Tamam kitap için tamameennn kötü diyemem. Yani fena olmayan kısımları da vardı. Okuması kolaydı ve zaman geçirmek için elinize alabileceğiniz şekilde yazılmış, yazarın gereksiz yere ikiye böldüğü bir kitap. Yani tüm hikayeyi tek kitap altında yazabilirdi. Ya yayınevinin ya da yazarın açgözlüğü bu iki kitap olması! Daha önce okuduğum kitaplardan, ordan buldun toplanmış şeyler vardı. Tanışma olayı aklıma "İlk Defa" kitabını getirdi mesela. Kız sürekli anormalliğini vurgularken ben daha geçmişinde başına ne geldi de bu hale geldiğini 100 kusuruncu sayfada falan öğrenebildim anca. Peter'a gelirsek ise keşke "kız arkadaşı" ölmeseymiş de terk etmiş olsaydı. Ben böyle bir olayı yaşayan insanın o ölen insanı aşamayacağına inanırım hep. O yüzden de Peter ve Sidney'in birbirine hislerini açıkladığı durum beni ikna etmedi. Yani birbirlerine hissettiklerine ne derseniz deyin ben hissedemedim. Kitabı önerir miyim, bilmiyorum. Ne beklediğinize bağlı birazda. O nedenle hiçbir şey beklemeyin bu kitaptan. " Kendi duygularını fark edemeyecek kadar mı çok dağılmış bir haldesin? "
Yaralı
YaralıH. M. Ward · Aspendos Yayıncılık · 2014178 okunma
Reklam
424 syf.
8/10 puan verdi
İngiliz/İsveç yazarların kendi ülkelerinde geçen olayları konu alan eserlerini genelde sevmem. Diyeceksiniz niye? Alışmışız bir kere Amerikan dizilerindeki o iletişim temellerinin bizdeki benzerliğine, bunu bu türlerde yakalamam zor olduğundan sevmemem.Ama Ejderha dövmeli kız ve Son 10 saniye adlı kitap bu düşüncemi sarsan yazar/eserlerden oldu. Olayların kurgusunu ve işlenişini oldukça beğendim. Cinayetlerdeki vahşet, bunun ardındaki komplolar, iki apayrı kanattan olayların akarak bir noktada kesişmesi iyi kaleme alınmıştı. Kahramanın kadın dedektif/polis olduğu romanlarda bu tiplemenin biraz asi, azıcık yaralı, bolca öfkeli ve mümkünse diplerde yüzüp çaktırmayan olanını severim.Buradada kadın kahramanımız böyle bir tiplemeydi işte. Adı gibi son on saniyeye kadar " hah işte herşey boşa gitti gördün mü" diye söylenip durduran bir heyecan vardı. Yazarın başka eserini okumamış olmama ve bunu da sadece Oku Oku'da kargoyu bedavaya getirmek için almama rağmen yılbaşı sürprizi gibi bir kitap oldu benim için.
Son 10 Saniye
Son 10 SaniyeSimon Kernick · Olimpos Yayınları · 20121,234 okunma
(...) Annemin öldüğü gece kazıdım kafamı! Kazıdım kafamı kafatasıma kadar! Siyah bir tişört giydim, siyah bir pantalon siyah çoraplar ve siyah botlar Simsiyah bir palto giydim! Simsiyah bir gece giydim yüzüme! Sana geldim yas tutar gibi Sana geldim yağmur altında, bütün atları yaralı bir posta arabası gibi Annemin elini öper gibi öptüm seni dudaklarından 'Beni annemin yanına gömme sakın' dedim sana 'Beni hiç gömme, ben hep burada kalayım' 'Bu evde çürüyeyim senin ıhlamur kokan yatağında' 'Bu evde dökülsün etlerim yaz'ı kırarak sonbahara başlayan bir ağacın döktüğü yapraklar misali' Annemim elini öper gibi öptüm yine seni dudaklarından sonra alnıma götürdüm dudaklarını ince ince, kibarca ''Affet beni anne' dedim 'Affet, tüm bunlar bir ölünün hayatta kalma heyecanından!'
Cümlelerimde gizlenmiş duygudan ne anladığını benim nasıl yazdığım değil, senin nasıl okuduğun belirler.
Nasılsın sorusunu 'sormak için' soranlara hep 'iyiyim' denir... Ama ben artık gerçekten iyiyim. Biraz eksiğim... Biraz fazla olsam ne fark eder? İyiyim işte.
Reklam
Gerçek aşık içinden geldiği kadar aşıktır, diğerleri elinden geldiği kadar.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.