"Ben ben oldum olası böylesi ta yürekten, can evinden gülen, yanındakini de kendi sevincinin içine alıp yoğuran, se­vinçten çılgına döndüren böyle tatlı bir insan görmedim. lçime ay­ dınlık doldu, yüreğim pır pır etti. Şu lstanbulun kirinden parasından, göz oyan kıskançlığından, kötülüğünden sıyrıldım, yeni başka bir güne doğdum. Sen sağ olasın, var olasın, dünyalar durdukça şu alçak­ gönüllü, ta can evinden, tekmil damarlarından çekilip gelen gülüşünle durasın"
"İnsanlıktır bu... Kat kattır, en sağlam, en güzel mücevheri en alttadır, soydukça insanlığı, kabuğun­dan soydukça, bir kat, iki, üç, dört, beş kat, gittikçe aydınlanır insanlık, güzelleşir. Çirkin olan insanlığın en üst kabuğudur. Adam olan hem kendi kabuğunu, hem insanlığın kabuğunu durmadan soymaya çalışır. Soydukça ortalık aydınlanır, soydukça..."
Reklam
Gidersen kim sular fesleğenleri kuşlar nereye sığınır akşam olunca.
Cehennem yerinde hiç ateş yoktur. Herkes ateşini burdan götürür.
kuşlar yemek yerken ürkmesinler diye yolunu değiştiren insanı dünya tabii ki incitir.
Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider bir nehir gibi susarım yeryüzü deltasında.
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.