Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Şeytanlar zarar için, Tanrılar yarar için savaşır, derler ama inanma. Savaş yalnızca insanın içindedir."
Balzac'ın, kendi kahramanı Eugenie Grandet'yi beyaz kâğıtlar üzerinde öldürdükten sonra ağladığı bir sevgi anlayışından, sevgilisini yatağa bağlayıp sayısız bıçak darbeleriyle lime lime ederek aşkını bu yolla gösteren topluma ulaştık.
Mermerler De Sevilir, Varlık, Mart 2003.
Reklam
'' Küçük hırsızlıklar yakalanır, büyük hırsızlıklar ise payla­şılır. İhbar mekanizması da çalışmaz, zira ödeme peşin yapılmıştır.''
Sayfa 139Kitabı okudu
Hani hep denir ya ölenin arkasından: Yeri doldurulamayacak biriydi... Yanlış... Yeri doldurulacak ki, bu dünya tüm pisliklerinden arınma yo­lunda dev adımlar atabilsin. Yeri doldurulmalı ki, bizler bu dünyayı yarınlara daha güzel bırakacak umudu yüreğimizde taşıyabilelim
Sayfa 139Kitabı okudu
Demokritos'un Gözünden Kader
''Kader diye bir şey yoktur. İnsanlar kendi güçsüzlüklerini ve kararsızlıklarını haklı çıkarmak için kaderi kendileri uydurdular. Hiçbir şey öylesine, laf olsun diye, anlamsız olmaz; her şey mantıklı ve zorunlu bir nedensel­likle olur. Bizim kadere yüklediğimiz her şeyin belirli bir sebebi vardır."
Sevgi Soysal'ın, romanlan içinde Şafak'ın zirve olmasının , biten son romanı olmasıyla da ilgisi vardır kuşkusuz . Sevgi Soysal üzerine yazıyazan tüm ya z a r ların kabul ettiği gerçek, onun giderek daha yetkin bir ya z a r olduğu . kendisini sürekli geliştirdğiidir. An c a k , yalnızca bu özelliklerinden dolayı Şafa k romanını zirve kabul etmek , romanın toplumsal etkinliğini ve Sevgi Soys a l 'ın güç koşulla r altında büyük işler başardığını hesa ba katmamak olur. Yetmişli yıllar d a bazıı yazarlar romanlarıyla toplumsal yapıyı temelinden değiştirebileceklerini sanmışlsrdır. ya da bö yle bir sav ortaya atıldığında d a . yapılabilecek zannıyla çok tuhaf karşılanmamıştır . Bu da "dev rimci" roman gibi bir romanın ansızın çıkıvermesine neden olmuştur.
Sayfa 137 - Kavram yayınları 1900Kitabı okudu
Reklam
Sevgi Soysal'ın Barış Adlı Çocuk . kita bına aldığı gerek sivil, gerekse askeri cezaevini anlatan öyküleri, insanlık dışı bir yaşamı sergilediği için, en az O'Henry'nin öyküleri ka d a r çarpıcı ve Çehov'un öyküleri kadar da gerçekçidir. Bu gerçekiilik ve çarpıcılık biraz da dönemin koşullarından kaynaklanmaktadır. Öylesine akıl almaz şeyler yaşanmaktadır ki, bunlann öyküleşmesi insanda doğal olarak ürküntü ve han a tiksintiyle kan şık bir şaşkınlık yaratmaktadır. Bütün bunlarda , öykünün gerilim kazanmasını kendiliğinden oluşmaktadır..
Sayfa 122 - Kavram yayınları 1900Kitabı okudu
Herşeyden önce 12 Mart döneminde edebiyattan, Ustlenebileceginden fazlası beklenmiştir. Sanki edebiyatta başarı lı bir sınav verilseydi, 12 Mart faşizmi daha az yıpratarak geçecekti , gibi bir düşünce egemen olmuştur . Oysa edebiyat, hiç bir dönemde çözümleyici olmamıştır Bu nedenle, edebiyatın boyutlarında bir görevin, edebiyattan beklenmesi haksızlık olur.. Oysa Fethi Naci, 12 Mart döneminde yapılan anılmaya deger tek çalışmanın, Omer Laçiner'in Birikim dergisinde çıkan yazısını gösterirken, kendiliginden edebiyat dışına çıkıp, ed ebiyata örnek gösterebiimiştir.. .
Sayfa 105 - Kavram yayınları 1900Kitabı okudu
12 Mart öncesinin politik çalkanlısını da içeren Yürümek romanı, aynı za manda Sevgi Soysal'ın ilk roman denemesidir. Öykü yazarlırından romana geçiş, öyküdeki tekniklerin romanda uygulanmasını gerekliren bir zorluk içerir. Hiç öykü yazmadan, doğrudan roman yazarak başlayan, sözgelimi Dostoyevski gibi yazarlar, öykünün sınırlı, ama etkin anlatım olanaklarından pek yararlanmazlar. Öykü yazarları ise, romanın geniş perspektifine girdiklerinde, öykünün kısa anlatım olanaklarından kolayca kurtulamazlar.
Sayfa 77 - Kavram yayınları 1900Kitabı okudu
Öykülerinde ve romanlarında yerel dile çok az yer veren Sevgi Soysal, sivil hapishane anılarından oluşan Savaş ve Barış ve Bir Görüş Günü adlı öykülerinde biraz da zorunlu olarak, yerel dil kullanma yoluna gitmiştir. Zorunluluğun temel nedeni ise, tutuklutan argo konuşmalarını verirken, başka biçimde aktaramamasından kaynaklanıyor olsa gerekir. Ama Hanife adlı öyküsünde Soysal, az bildiği bir alana girmenin bedeli olan vasat bir öyküye ancak ulaşabilmiştir .
Sayfa 69 - Kavram yayınları 1900Kitabı okudu
590 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.