Kur’an’da Hz. Musa (a.s)‘a iman edenlerin “Müslüman” olduğu 7/el-A’râf 126 ayetinde -Firavun’a yönelik hitapları olarak- şöyle zikredilmektedir: “Sen sırf, Rabbimizin ayetleri bize geldiğinde iman ettiğimiz için bize hınç duyuyorsun. Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve müslüman olarak bizim canımızı al.”4).
Aynı durum Hz. İsa (a.s)‘ın ümmeti
Sen bizim ancak, bize geldiklerinde Rabbimizin âyetlerine iman etmemizi beğenmiyorsun (ama bu, iftihar edilecek güzelliklerin en büyüğüdür, senin hoşnutluğunu kazanmak için vazgeçilecek bir şey değildir)! (Derken o zatlar Firavun’la konuşmayı bırakıp Allâh-u Te`âlâ’ya iltica ederek şöyle dua ettiler:) Ey Rabbimiz! Üzerimize bolca sabır yağdır ve
Araf Suresi, 136. ayet: Biz de onlardan intikam aldık ve ayetlerimizi yalanlamaları ve onlardan habersizmişler (gibi) olmaları nedeniyle onları suda boğduk.
İbrahim Suresi, 47. ayet: Allah'ı, sakın elçilerine verdiği sözden dönen sanma. Gerçekten Allah Azizdir, intikam sahibidir.
Zuhruf Suresi, 55. ayet: Sonunda Bizi öfkelendirince, Biz de
Cenâb-ı Hak, bekâ sıfatını bu âlemde yalnız kendisine tahsis buyurmuştur. Onun için onun yüce zâtından başka her varlık fânîdir. Nitekim âyet-i kerîmede:
“Yeryüzünde bulunan her şey fânîdir…” (er-Rahmân, 26) buyurulmuştur.
Bunun tecellîsi de:
“Her can, ölümü tadacaktır.” (el-Enbiyâ, 35) beyânı üzere ölüm iledir.
Bu itibarla bilhassa insanın her