Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu noktada tuhaf bir şekilde kendimi tanıyamadığımı, kendi yüzümü ya da bedenimi aklımda canlandıramadığımı fark ettim. Birisi görünmez bir kalemin ucunu kaldırıp yavaşça tüm görünüşümü silmiş gibiydi adeta. Tuhaftı ve aslında nahoş bir his değildi fakat aynı zamanda üşüdüğümün ve titriyor olabileceğimin farkındaydım.
İstediği herkes gibi davranabileceği gerçeğinin çok farkındaydım ve onun da benim gibi "gerçek bir kişilikten" yoksun olup olmadığını merak ettim.
Reklam
Gidebilirim, diye düşündüm ve böyle düşünmek bana iyi geldi; hayatımın kontrolünü yeniden elime almış gibiydim.
Yeterince uzun bakınca, tıpkı çok kereler okuyunca anlamını yitiren bir sözcük gibi, yüzümün hatları da ayrışmaya ya da birbirleriyle olan sıradan ilişkilerini kaybetmeye başlıyordu.
Kimseye söylemedim, söyleyecek kimsem yoktu.
Egom hep bir mesele olmuştu. Entelektüel kazanımın ahlaki açıdan en iyi ihtimalle nötr olduğunu bilsem de başıma kötü bir şeyler geldiğinde ne kadar zeki olduğumu düşünerek kendimi iyi hissederdim.
Reklam
Birçok şeyi normal insanlardan daha çok umursuyorum, diye geçti aklımdan.
...bazı tür gerçekliklerin daha az gerçekçi bir etkisi olduğunda karar kıldım
Ben yarattığım her şeyin bu denli çirkin olmasından nefret ediyordum ama aynı zamanda, ne kadar çirkin olduklarıyla yüzleşmek için gereken cesaretten yoksundum.
... Eninde sonunda tam zamanlı istihdam edilmem gerekeceğini bilsem de, ekonomik bir rol oynamak için para alacağım ışıltılı bir geleceğin hayalini hiç kurmadığım kesindi. Bu bazen bana, kendi hayatımla ilgilenmekteki başarısızlığımın bir sonucu gibi gelir ve moralimi bozardı.
Reklam
Bobbi, bana "gerçek bir kişiliğimin" olmadığını düşündüğünü söylemiş ama bunu bir iltifat olarak söylediğini eklemişti. Çoğunlukla bu tespitine katılıyordum. Bana, istediğim zaman istediğim şeyi yapabilir ya da söyleyebilirmişim gibi; sonrasında da, ha, demek ki ben böyle bir insanım, diye düşünürmüşüm gibi geliyordu.
... En sonunda açığa çıkan dinamik ilgimi çekmiyormuş ya da beni kapsamıyormuş gibi tüm bu düzenekten kopuk hissetmeye başlamıştım kendimi. Buna dahil olabilmek için daha çok uğraşabilirdim ama muhtemelen fark edilmek için çaba sarf etmem gerekmesine içerlemiştim.
Evin yolunu bulmaya çalışmak, defalarca sarılmış bir paketin elden ele dolaştırıldığı bir oyunda paketi açmaya çalışmak gibiydi.
272 syf.
·
Puan vermedi
·
32 saatte okudu
Bayıldım
Nedenini bilmiyorum ama kendimi Frances ‘e çok yakın hissettim o da bende 21 yaşındayız belki de tek ortak noktamız bu idk ama. Frances kendini evli bir adama aşık bir şekilde buluyor evli adam Nick ise kendinden büyük (6yaş) bir kadınla evliliği var ama evlilik Nick depresyona girip Karısı Melissa’nın başka kadın ve erkeklere ilişki kurmasından dolayı sekteye uğramış ve Melissa kocası Frances’e ilgi duyana kadar onu bildiğiniz unutuyor devamını merak ediyorum 4 kişilik bu çarpık ilişki ama bence ortada gerçekten birbirine aşık 2 kişi var Frances ve Nick , bunların sonu ne olacak çok merak ediyorum devam kitabı olmasını isterdim 8.5/10
Arkadaşlarla Sohbetler
Arkadaşlarla SohbetlerSally Rooney · Monokl Yayınları · 2019736 okunma
Fact
faşizimle ilgili söylenebilecek bir şey varsa o da iyi şairlerinin olduğudur.
542 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.