Hayatın tümü çeşitli olaylardan oluşuyordu. Her saniye milyarlarca ışın demeti halinde birbirlerine doğru hareket eden insanlardan, hayvanlardan ve eşyalardan. Her buluşma bir olaydı ve her biri üzerinde durmaya değerdi, çünkü tek bir unsur bile yolundan sapsa bu, dünyayı değiştirebilirdi.
'Hiç kimse', sesi çınladı içinde. Bütün özlemlerinin karşılığı, bütün umutsuzluklarının nedeni, işte bu kelimeydi. Bildik hayatından geriye kim kalmıştı? 'Hiç kimse'. Sığınabileceği, yardım isteyebileceği kim vardı? 'Hiç kimse'.