İsminden dolayı okulda saklayarak okuduğum kitap olur kendileri:)İlk defa yeraltı edebiyatına dair bir kitap okudum sanırım,sevdim mi peki?Sanırım hayır..Ya da kısmen hayır demem daha doğru belki..Argoların,küfürlerin,alkolün,sokak ağzının bolca yer aldığı eserler tam bana hitap etmiyor.Ama şunu açıkça söyleyebilirim ki altını çizebileceğim çok
Tüm alıntılar
Sıkıntı,
üzüntü ve vicdan azabından bütün gece
uyuyamadım. Hâlbuki vicdan azabının ruhu
rahatlattığını söylerler.
Nasıl oldu bilmem ama
gururum mutsuzluğuma karıştı.
Dostoyevski’nin 1866 yılında yayınladığı Suç ve Ceza romanında, Raskolnikov’un kabus gördüğü bir bölüm vardır.
Raskolnikov’un henüz çocuk olduğu yaşlarda, bir meyhanenin önünden babası ile birlikte geçerlerken, iri kadanaların koşulduğu, ağır yük ve şarap fıçıları taşımaya yarayan arabalardan birine, çelimsiz, acınası bir köylü beygiri koşulduğunu
"Dokuz sekizlik deli deme bana, dört dörtlük bir aptalım ben..."
Volkan, Bade ve Mustafa küçüklükten beri çok yakın arkadaşlar.. Bade, Volkan'ın sınıf arkadaşı. Küçük yaşta anne babasını kaybedince amcası tarafından büyütülmüş. Mustafa ise Volkan'ın mahalleden arkadaşı. Ama arkadaşın hası... Her daim birbirlerine arka çıkmışlar. Bade'nin de aynı sokağa taşınmasıyla Volkan'ın ayrı ayrı yürüttüğü dostluklar birleşmiş bir bütün olmuş. Birlikte büyümüşler, tüm sıkıntılarını paylaşmışlar. Ama daha okul sıralarındayken Volkan'ın yüreğinde Bade'ye karşı arkadaşlıktan öte duygular belirmiş. Arkadaşlığını kaybetmeyi göze almamış, açılamamış Bade'ye.. Yıllar sonra Volkan, basarili bir yazar olmuş. Yazdığı kitap sinemaya uyarlanmış ve izleyicinin çok beğendiği bir film olmuş...
Artık şimdiki zamana dönebilirim; Volkan, dostlarıyla bu filmi izlemeye gittiğinde yapımcılar tekrar arıyor ve yeni bir projenin müjdesini veriyor. Volkan'a yine yazmak düşüyor. O da yeni hikayesi için düşüyor yollara.. Aslında onu yollara atan başka olaylar da var ama orasını siz okumalısınız anlatmamalıyım diye düşünüyorum :) Velhasıl ana karakterimiz Volkan, soluğu Bodrum'da alıyor. Gümüşlük'te bir ev kiralıyor. Bir çay bahçesinde yolunun kesiştiği kemancıyı yazmaya başlıyor. Ama ne yazmak!... Kemancının hikâyesi cidden çok güzeldi ^^ Okurken biraz içim burkulsa da sondaki sürpriz çok hoş oldu. Ben kitabı sevdim, beklentimin üstünde güzeldi