Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nefesi Almada Zorlanma Neyin Habercisi? Ölüyor musunuz? Az Sonra!
Orda mısın? Niye? Özledin mi beni? Seni mi? Manyak mıyım? Gerçekten biliyor muydun geleceğimi? Dışarısı soğuk değil mi? Sorularla mı devam edeceğiz? Sorun var mı? Nefes alabiliyor musun?
Belki inanmazsın ama ben bu bakımdan pek aptalım.. ama ne kadar aptal olursam olayım hep bunu düşünürüm. Bak, aklıma neler gelir öldüğüm zaman şeytanların beni çengellere takıp götürmeyi unutmalarına hiç olası bakmıyorum. Sonra da ne çengeli, nerden alacaklar bu çengelleri? Diye düşünüyorum biçimleri nasıl, demirden mi yapılmış? Nerde dövmüşler fabrikaları mı var? Manastırdaki rahipler belki cehennemin bir tavanı olduğuna inanmıyor. Ben cehennemin var olduğuna inanabilirim ama tavansız olanına. Böylesi daha ince daha uygar; lütevâri oluyor.Aslında hepsi bir değil mi : ha tavanlı ha tavansız ama lanet olası sorun burdan çıkıyor!!tavan yoksa çengel de yok demektir. Çengel olamayınca geriye ne kalıyor? Buna olasılık verilmez. Öyleyse beni kim çengelleyip sürükleyecek? Çünkü bunu yapmazlarsa dünyada hak adalet mi kalır?
Reklam
198 syf.
10/10 puan verdi
spoiler içerirr!
Eser ilk olarak 1951’de Birleşik Krallık ve ABD’de kitap olarak basıldı. “Modern zamanların başyapıtı” olarak değerlendirilen bu eser, “ahlâk dışı” ve “açık saçık” bulunduğundan ABD’nin birçok tutucu bölgesinde uzun süre yasaklı kaldı. Açıkçası yasaklanması hayli tuhafıma gitmiş olsa da, eser hakkında yaptığım araştırmalar sonucunda öğrendiklerim
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159,5bin okunma
8 Temmuz
Erkekler tıpkı çocuk gibiler. Çünkü onlar görünüşlerine çok fazla kafalarını takıyorlar. İnsanların hepsi aslında çocuk. Walheim'e gelmistik, hanımlar arabayla gitmişlerdi. Ama yürüyüş sırasında sanırım charlotte 'un kara gözlerini görmüştüm. Ben bir aptalım ama beni affet keşke onları görsen ah o gözler ancak kısa olmak için Çünkü gözlerimden uyku akıyor hanımlar tekrar akrabalarına bindiklerinde genç w. Seldstast Andran ve ben kapıda bekliyorduk.
Kaybolan şiir
Bir dosyam var benim, “Yeni metin belgesi” gibi (adı farklı sadece) . Biliyorum birçok kişinin vardır böyle takıntıları. Sonuçta daktiloyu bıraktı herkes, bilgisayara evrildik bir şekilde Belki de sadece ben, yazım kötü olduğu, çok kötü olduğu için belki de. Evrimle teselli ediyorum belki kendimi. Yazdığım şiirin silinmesini aptallığıma değil de
Hayat zor değildir aslında. Hayati zor kılan şey insanların hissleridir. Her zaman doğru kişi için seçilmez. Üzer, yıkar kıyar.. En önemlisi yaşayan bir ölü gibi; Yürüyorsun, yiyorsun konuşuyorsun ve hala sevmeye devam ediyorsun.. Ama hiç birinden zevk almıyorsun. Sevmek istemiyorsun o da seni sevmiyor biliyorsun. Ama kalbine laf
Reklam
Ampul Kafa bölümünden
Ayşe’nin gözleri başka bakıyor. Parlak. Bir şey daha var ama tarif edemiyorum. Sadece parlak diyorum tarif edemediğim için. Onunla konuşuyoruz bazen. Ben utanıyorum onunla konuşurken. Bu sebeple aslında ben onunla değil, o benimle konuşuyor genelde. Bana en çok; “Neden konuşmuyorsun benimle?” diyor. Ben ona, seninle konuşmuyor değilim demiyorum,
Enteresan...
Dostoyevski’nin 1866 yılında yayınladığı Suç ve Ceza romanında, Raskolnikov’un kabus gördüğü bir bölüm vardır. Raskolnikov’un henüz çocuk olduğu yaşlarda, bir meyhanenin önünden babası ile birlikte geçerlerken, iri kadanaların koşulduğu, ağır yük ve şarap fıçıları taşımaya yarayan arabalardan birine, çelimsiz, acınası bir köylü beygiri koşulduğunu
Çirkinlik, Marks tarafindan 1844 El Yazmaları'nda (Economical and Philiphical Manuscripts) sadece paranın yokluğunda anlam bulabilen bir şey olarak çok güzel tanımlanmıştır. Sözlerinin gücünü onun ifideleriyle daha iyi anlayabiliriz. Marks şöyle yazmıştır: "Ben çirkinim ama en güzel kadınları satın alabilirim. Öyleyse ben çirkin değilim çünkü çirkinliğin etkisi paranın caydırıcı gücüyle geçersiz hale gelebiliyor. Ben, şahsen topalım ama para beni yirmi dört ayak sahibi biri haline getiriyor işte bu yüzden aslında topal değilim. Ben kötü biriyim, sahtekarım, vicdansız ve de aptalım ama para beni onur sahibi biri kalıyor çünkü ben paralı biriyim. Beyinsizin teki yim fakat para her şeyin gerçek beyniyken onun sahibi nasıl beyinsiz biri olabilir? Bizatihi kendisi alkıllı insanları satın alabilir, Zeki olana tahakkum eden, zekiden daha zeki değil midir?"
Sayfa 39 - KetebeKitabı okudu
192 syf.
8/10 puan verdi
·
24 günde okudu
AYASOFYA'DA BİR GECE - RANA DEMİRİZ
Öncelikle merhabalar. Kesinlikle ama kesinlikle 24 günde okunacak bir kitap değildi. Hatta bir günde okuyup bitirmek için almıştım. Aslında güzeldi. Kitabi bitirememe sebebim çok yoğun olmamdı. Sanırım bu yoğunluğun verdiği huzursuzlukla rs hemen geldi. Kitap bence güzeldi. Yazarın bu yayınında yazdığı ilk kitaptı (ben aptal olduğum için ilk kitabı son olarak okudum) bu yüzden biraz, nasıl söyliyim daha gelistirilmemisti. Yazarın son kitabına kıyasla kendini baya geliştirdiğini söyleyebilirim. Siz lütfen yazarı okuyacaksınız bu kitapla başlayın çünkü okumak bir tık daha zor oldu. Onun dışında beğendim ama aman aman değil. Bunda çok aralıklı (çok az kalir) okumamin etkisi vardı. Bence konusu, karakterleri güzeldi.
Sarayda Bir Yıl
Sarayda Bir Yıl
ile küçük bir bağlantısı vardı yani Mihrimah ve Kerem de şaşırdım çünkü aptalım ve ilk kitabı son okudum kafam çok karıştı ama hallettim. Bence diğerlerine oranla daha düşüktü ama kötü demeyeceğim kesinlikle. Kötüyü hak etmiyor. 8/10
Ayasofya'da Bir Gece
Ayasofya'da Bir GeceRana Demiriz · Timaş Çocuk · 2018853 okunma
81 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.