Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

yasemin çelebi

Ahir zaman... İsmi tam da bu, yaşadığımız vaktin, Da- ha güzel tabir olunamazdı muhtemelen. Son dem, son zaman, son vakit... Daha evvel dediğim gibi; biz ahir zaman çocuklarıyız, bahardan sonra gelen dünyaya, gece doğmuş çocuklar gibi... Babaannem, "Biz dünyadan gece geçtik" derdi, mekânı cennet olsun, ama bence yanılıyor. Ya da onlarınki geceyse bizimki zifiri karanlık... Son birkaç vakittir yaşadıklarımızı görseydi muhtemel ki pişman olurdu bu söylediğinden. Eskiler güzelmiş, eskiden güzelmiş... Dünya bu kadar büyümüş olmadan, yani tam manasıyla sınırları bilinmiyorken, küçükken dünya, yani eskiden, eskiyken güzelmiş gerçekten ve eskiler güzelmiş... Ahir zaman bizim zamanımız. Aydınlıktan evvel karanlığı, güneşten evvel ayı, beyazdan evvel karayı gören... Ve bizim vaktimizde mutadın dışında yaşanıyor bazı şeyler. Dünya kendinden başkalaşıyor, sadece değişmiyor bence farklılaşıyor, yabancılaşıyor ve çirkinleşiyor biraz da. Aslınsa bunu biz yaptık va hala da yapıyoruz.
Sayfa 159Kitabı okudu
Reklam
"Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz"
Sayfa 163Kitabı okudu
Dünya neden hålå yanmıyor ? Neden gelmiyor ki kıyamet ve neden son bulmuyor bunca yaşamak? "Onu Allah bilir" diyeceksin. Elhak öyle. İnandık, itaat ettik. Lakin insan dünyada zulmetmek için mi var? Çocukları öldürmek için mi var? Ölen çocuklar gömmek için mi doğuruyor analar? Bunca nimet çocuklar aç ölsünler, aç kalsınlar diye mi yaratıldı? Hem küçücük bir çocuk vasiyet yazmayı ne bilir? Onlar kendilerini tabuta koymuş resimler çizebilirler mi? Çiziyorlar ve vasiyetlerini yazıyor ufacık çocuklar asra yakın ömür sürüp de dünyaya put gibi tapan ölüme bigåne gafillere nazire yapar gibi. Ve biz de bu dünyada yaşıyoruz. "Açım" diyerek vasiyetini yazan çocukların dünyasında. Açlıktan ölen çocukların dünyasında...
Sayfa 118Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dünya dediğimiz bu devlette muktedir olan zulüm oldu . İnsan melekten ziyade iblise yanaştı, cennetten çok cehenneme bulaştı ve iyi ve kötü ne varsa nefsin elinde hiçe karıştı. Yaşamak dediğimiz artık kader değil, keder oldu. Keder ise kutlu bir hål aslında ve derdi olan insanlar güzel insanlar. Ama en makbulü, en güzeli ve en asili bir başkasının derdi ile yananlar.
Sayfa 118Kitabı okudu
... Aylan bebek için de söylemiştim. Neden öldü o çocuk? Neden öylece bir deniz canlısından bile daha kıymetsiz hâlde sahile vurdu küçücük bedeni? Arap diye mi? Müslüman diye mi? Çocuk diye mi? Aç diye mi? Babası ellerinden tutamadı diye mi? Neden? O çocuk son vaktin Hanzala'sıdır ve boş yere değildir senin ülkenin kıyısına vurması o cansız bedeninin. Anlamıyor musun? İnsanlığın son kıyısı yalnızca sen kaldın.
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
Hâsılı her işittiğine inanmamalı insan. Hz. Mevlana şöyle söylemişti ve belki de tam da öyle yapmak lazım: "Her söylenene verecek bir cevabım var ama önce söylebene bakarım söz mü diye, sonra söyleyene bakarım adam mı diye.. "
Sayfa 107Kitabı okudu
Eskiler "Ağzın bir kulağın iki olmasının hikmeti, iki dinleyip bir söylemektir" demişlerdi. O vakitlerde öyleydi belki ama bizim vaktimizde belki on, belki yüz dinleyip de biri dahi söylerken tereddüt etmek gerekiyor. Zira herkes bir şey söylüyor. Hatta daha açık söyleyeyim asırlardır can vererek kurulmuş kardeşlik zincirimizin arasında pas gibi duran ve dursun diye, o halkalar çürüsün diye söylenen sözler var. İşittiğimizde gönlümüzü kanser eden ve bile isteye söylenen sözler var. İşte o sözlere inandığımız zaman bir bir düşüyor sütunlarımız. Ve biz buna engel olamıyoruz çoğu zaman. İnsan pek çok şeye çare buldu belki ve dahasına da bulacak, lakin fitne denen illetin bir devasını bulamadı kimse. Onun için inanmamak lazım her işitilene, her söyleneni duymamak, her duyulanı söylememek lazım. Biraz sükût lazım yani...
Sayfa 106Kitabı okudu
Söz ateştir kâri, yakar. Ve o ateş kardeşi kardeşe bile düşürür. O sebeple belki de çok düşünüp de az söylemeli insan Hatta hiç söylememeli. Fitne olacak, can yakacak, kardeşliği bozacak her ne varsa diline gelen, orada kalmalı belki de. Öylece kalmalı. İşte tam da böyle zamanlarda susmak bile belki de ibadettir. "İnsan dilinin altında gizlidir" diyor ya eskiler Söylediklerinde saklanmıştır insan. Ve her söylenen inan ki öylesine söylenmemiştir. Bazen bir sözle bir devlet yıkılır, bazen bir sözle bir devlet kurulur. O denli tesiri büyük bir halden bahsediyorum sana.
Sayfa 106Kitabı okudu
Zira dünya artık bambaşka... Yusuf'un düştüğü kuyudan daha kara, İbrahim'in ateşinden daha çetin ve Musa'nın Kızıldeniz'inden daha boğucu... Şimdi dünya her vaktinden daha insafsız, şimdi dünya her vaktinden daha merhametsiz ve şimdi dünya her vaktinden daha çok boğulmuş günaha.
Çocuklar ölsün diye değil, gülsün diye var dünya, öyle vehmediyorum.
Reklam
Demem o ki kızım doğduğu gün büyüdüm. Ve korktum dünyadan.
Anladım ki yaşamak denen sır kendi kısa ömrünü tüketmek demek değilmiş. Bir başkası için yaşamayı anladığın gün gerçekten yaşamaya başladığın günmüş, öğrendim.
Anlıyorsun değil mi kâri? Anlıyorsun... Aynı, hepsi aynı... İçimizde ve dışımızdalar. Ama aynılar... Ve bu kadar fazla olmaları, hayalimizin büyük olmasındandır..
213 syf.
·
Puan vermedi
·
747 günde okudu
Farkında mısınız?
Farkında mısınız?Özkan Şenol
8.3/10 · 142 okunma
İNSAN HAYALLERİYLE YAŞAR KARİ. Dertleriyle yaşar ve dert ettikleriyle... Yoksa bu dünyada yaşamış olmak denen hål sadece doğmak demek değildir. Eski şairlerin dediği gibi "Bir hoş sada'dır belki de baki kalan. Yoksa beden toprak olacak, var dediklerimiz yok olacak, geriye ardımızda bir isim ve belki de bir hayal kalacak. En azından şimdiye kadar tarih bize bunu öğretti.
841 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.