Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

asrın tuncay

asrın tuncay
@asry
smelly cat
“Bize bunu neden yapıyorsun?” “Biz dedin… Biz. Biz neden biz olamıyoruz, Nurşan?”
Reklam
“Seni nasıl bu kadar severim lan?” Sorusu içimde ölmek üzere olan, göğsüme vura vura çarpan kalbi zonklattı. “Seni nasıl böyle deli, vazgeçmeden, deliliklerin, kötülüklerin içine sürüklenerek severim lan? Bir bidon benzine tek bir çakmak çakıp kendimi nasıl yaktım ulan sende?” “Ağlama,” diyebildim ama ben de hüngür hüngür ağlıyordum; sesim çatlıyordu. Biz nasıl bu hâle gelmiştik? “Sen ağlama lan.”
Onu öyle çok seviyordum ki, keşke ölseydim.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Sanırım bu arkadaş olduğumuz anlamına geliyor, Brendan.” Barın kapısına gelince Brendan onun kilidi açmasını bekledi.”Piper, ben kolumu durup dururken bir kızın omzuna dolayacak bir adam değilim.” Piper kapı eşiğinde duraklayıp ona baktı. “Bu ne anlama geliyor?” Brendan kendini tutamayıp rüzgârda savrulmuş bir saç tutamını kulağının arkasına sıkıştırdı. Yumuşacıktı. “Yanında olacağım anlamına geliyor.”
Sayfa 166Kitabı okudu
“Nurşan,” dedi yavaşça. “Sorun yüzümdü.” Sorun yüzüm mü? Birden elim çenesinden kayarak boşluğa düştü ama Korhan’ın dudaklarındaki yorgun gülümseme silinmedi. “Ama…” “O güzel bir yüzle uyusun,” dedi yavaşça, “ben bu yüzle bu gece de uykusuzum.”
Reklam
“Gidiyorum.” “Git,” dedi kabullenerek. Bir an, bunu kabullenmesi, beni kandırmasından daha çok canımı yaktı. Durdurulmak mı istiyordum? “Arkandan gelirim. Yine gelirim. Uslanmam, bir daha gelirim.” “Sen gelmeyi bilmezsin.” “Köpek gibi, ben yine sana, senin peşinden gelirim.” “Bak,” dedi kollarını iki yana açarak. “Gelmeyi bilmediğimden mi peşinde ölüyorum ben?”
Sayfa 196Kitabı okudu
“Artık seninle yan yanayken, birbirimize bin ışık yılı uzaklıktayız.” “Ama yan yanayız.” Bana yaklaşmak istede de o adımı atamadı, biliyordu, biz o adımı atacağı yerde bitmiştik ve o bittiğimizi görmek istemezdi. “Bin ışık yılı uzaktayken de ölüyorum sana, Nurşan.”
Sayfa 195Kitabı okudu
İncir dalından düşen herkes ölüyordu, sen yaşa istedim; düştüğün dalın altına yattım, üzerime bir ölüm oldun serildin. Ben bir kan gölüyken sevgilim, içimde seni boğduğumu sananlar olmuş. Buzdan yapraklarında sevgilim, gençliğim bir çiçek gibi soluyor.
“Ben sensiz öldüm, sen neden yaşıyorsun Nurşan?”
Sayfa 140Kitabı okudu
“Beni bu kadar mı kolay aştın?” “Seni aşan ben değildim,” dediğimde duraksadı. “Bu ilişkinin en başında giden sendin, arkandan gelen ben. Ben senin arkandan gelmekten vazgeçtim. Hepsi bu.”
Reklam
“Seni sevmeyi affedemiyorum, Korhan. Seni affediyorum ama seni sevmeyi affedemiyorum.”
“Ben bir günebakan tarlasına girdim,” dediğimde beni pürdikkat dinliyordu. Aracın kapısını açtım ve son kez ona döndüm. “Ya tüm günebakanlar güneşe değil bana bakacak ya da girdiğim o tarlada güneş beni yakacak, sonum külden toprak olacak.” Omuz silktim. “Ama ben gururumu bir gelincik tarlasında, elin oğlunun olmayan vicdanına bırakmayacağım.”
“Öğretirsem,” dedim tam gözlerinin içine bakarak, “herkes bilir. Öğrenmek istiyorsan, çabalayarak öğreneceksin.”
İçimdeki ateşle bir tam şu an bir şehri yakabilirdim ama sessizce bekledim. Ya yaktıktan sonra için soğursa, o zaman yakmış olmam, kül etmiş olmam daha kötü olmaz mıydı? Onu seviyordum, hep sevmiştim, bundan sonraki yüzyılda da onu sevecektim. Onu o kadar çok sevecektim ki, bu yüzyıldan sonraki yüzyıllarda bile kimse kimseyi böyle sevmeyecekti.
“Geçmesini istemiyorsun ki sen, sen onu istiyorsun,” dedi Akşın, sesi titriyordu. “Alçaksın sen, onun kokusuyla buraya geldiğin için daha da alçaksın.” Alnımı kapüşonluya bastırdım. “Geçmesini istiyorum. Bitmesini istiyorum. Onu değil, içimden çıkmasını istiyorum. Ben istiyorum ki… Onun kokusunu al götür istiyorum.”
113 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.